Tarihi Sevdiren Adam
Yıldırım Bayezid / Okay Tiryakioğlu / Timaş Yayınları
Birkaç sene önceydi. Sahipleri vefat etmiş bir evin yıkılacağını, evin içinde yaklaşık iki-üç yüz kitaptan müteşekkil bir kitaplığın olduğunu işittik. Evin mirasçıları, kitabın değerini pek bilen insanlar değillerdi. Kitapları yakmayı planlıyorlardı. Ben, buna göz yumamazdım. Yummadım da… Kitapları bana vermelerini, ayıklayacağımı, kullanılabilir olanları alacağımı, geri kalanını yakabileceklerini, böylece onların da bir nebze bu yükten kurtulacaklarını söyledim. Hatta gerekirse aldığım kitapların bedelini de onlara ödeyeceğimi ekledim. Kabul ettiler. Böylece kitapların başına geçip, ayıklamaya başladım.
Birçok değerli kitabın yanında, bu kitapların içinden Yavuz Bahadıroğlu’nun tarihî romanlarının neredeyse tamamının çıkması dikkatimi çekmişti. Ayrıca, ilginç şekilde, diğer kitapların perişan hallerinin yanında bunlara oldukça iyi bakılmıştı. Şaşırmıştım. Onları bir kenara koyup, ayıklamaya devam ettim. Bu sırada, civardan geçen ellili yaşlarda bir amca bana yanaşmış, yaptığım işi izlemeye koyulmuştu. Biraz sonra yanaştı, ayırdığım kitapları incelemeye koyuldu. Yavuz Bahadıroğlu’nun romanlarına ayrıca bir ilgi gösterdiğini fark ettim. O da, birini eline alıp, ilgisinin sebebini açıkladı; “Oğlum, bize tarihi bu adam sevdirdi…”
Evet, bir nesil tarihi Yavuz Bahadıroğlu sayesinde tanımış, sevmişti. Bugün, insanlar televizyon dizileri aracılığıyla bu eksiği yalan yanlış kapatıyorlar. Buna bir alternatif arayanlar ise, Okay Tiryakioğlu’na uzanıyorlar…
Mehmet Emin Gül'ın Yazısı.