Motivasyona mı İhtiyacınız Var? Haydi Spora!!
Şehir düzeninin insanların tabiatla doğal bağını koparmayacak şekilde kurulması, okullardaki kapalı ve açık spor salonlarının birer standart zorunluluk olarak yer alması, özel kurs ve tesislerin artırılması gibi konular her zaman gündemde tutulmalıdır. Çünkü kurallarına dikkat ederek belli bir spor dalında başarılı olmaya çalışmak karakter eğitimi için oldukça önemlidir.
Düzenli olarak egzersiz yapan insanlar daha güzel fikirler üretebiliyor. Kierkegaard, Thomas Mann gibi birçok önemli düşünürün, yazı masasına oturmadan önce yürüyüş yaptıkları bilinen bir gerçek. Anlaşılan o ki, yürüyüşler onların yeni ve derin düşüncelere ulaşmalarında yardımcı oluyordu.
Leiden Üniversitesi’nde görev yapan psikolog Lorenza Colato fiziksel egzersizin beyne nefes aldırdığını ve düşünmeyi kolaylaştırdığını bilimsel olarak da ispatladı. Bu araştırma için öncelikle düzenli spor yapmanın, fikir üretebilmek için gereken iki temel etkenin oluşmasına nasıl yardımcı olduğu incelendi. Söz konusu iki etken, çok yönlü düşünebilmek ve tek yönlü düşünmek olarak belirlendi. Yani belli bir problem için mümkün olan tüm çözümleri düşünebilmek ya da sadece tek bir çözüme odaklanmak.
Psikologlar haftada en az dört kez spor yapan ve düzenli olarak spor yapmayan iki ayrı gruptan oluşan kişilere üzerinde düşünmeleri gereken farklı sorular verdiler. İlk aşamada onlara, kalem yerine kullanılabilecek alternatifler soruldu. İkinci aşamada ise birbiriyle alakasız üç ayrı kelime için geçerli olabilecek ortak bir sıfat bulmaları istendi. Örneğin, zaman-saç-lastik kelimeleri için söz konusu olabilecek ortak ifade ‘uzun’ kelimesi gibi.
Sonuçlara göre düzenli spor yapan gruptakiler kesinlikle diğer gruptakilerden daha iyi cevaplar verdiler. Colzato durumu şöyle yorumladı:
“Fiziksel olarak aktif olmak, daha esnek düşünebilmenin ucuz ve sağlıklı yoldan elde edilebilecek en önemli yardımcısı. Fakat eğer beden aktif değilse, düşünce üretebilmek için gerekli olan enerjinin çoğu diğer türlü çabaların içinde heba olup gidiyor. Böylece gördük ki araştırmamız, klasik olarak söylenen ‘sağlam kafa sağlam vücutta olur’ sözünü destekliyor.”
İnsanoğlu ruh ve bedenden oluşan bir bileşimle yaratılmış. Ruhun ihtiyaçları ve bedenin ihtiyaçları birbirinden farklı fakat birbirini besleyecek bir şekilde varlığını devam ettiriyor. Bedenimiz için yaptıklarımız ruhumuzu rahatlatabilirken aynı şekilde ruhumuzun huzuru da beden sağlığımıza yansıyıveriyor.
Bedenin aktif olması geleneksel dünyada daha doğal bir şekilde sağlanabilirken şimdiki hayatımız fiziksel olarak atıl fakat zihnen yorgun bir şekilde akıp gitmektedir. Bu dengesizlik içinde güne başlayan insanoğlu aynı zamanda obezite, kas rahatsızlıkları, mide ve sindirim şikayetleri gibi rahatsızlıklarla akşamı etmektedir.
Sporun bir alışkanlık olarak toplumsal olarak hayatımızda yer alması elbette imkanlarla da yakından ilgilidir. Şehir düzeninin insanların tabiatla doğal bağını koparmayacak şekilde kurulması, okullardaki kapalı ve açık spor salonlarının birer standart zorunluluk olarak yer alması, özel kurs ve tesislerin artırılması gibi konular her zaman gündemde tutulmalıdır. Çünkü kurallarına dikkat ederek belli bir spor dalında başarılı olmaya çalışmak karakter eğitimi için oldukça önemlidir.
Bugün, üniversite kampüslerine baktığımızda yurtdışındaki kampüs imkanlarının oldukça gerisinde olduğumuz görülmektedir oysa yüksek öğrenim spor, sanat, sosyal ve ekolojik çevre olarak öğrenciyi eğitimle buluşturduğu oranda iyi insanlar yetişmesine faydalı olabilir.
Kaynak
2 Aralık 2013, Lorenza Colato, Hollanda Leiden Üniversitesi, Frontiers in Human Neuroscience, www.sciencedaily.com
Sevilay Kösebalaban'ın Yazısı.