Sömürgeciliğe Hizmet Eden Örgüt; Boko Haram
Nijerya’daki terör örgütü Boko Haram’ın eylemleri uluslararası arenada gündem olmaya devam ediyor. Nijerya’da 300’e yakın kız öğrencinin kaçırılması olayıyla gündeme gelen örgüt, İslam düşmanı çevrelerin ekmeğine yağ sürmenin yanında dünyanın en önemli petrol üreticisi ülkesi olan Nijerya’ya yabancı müdahalesine kapı aralaması sebebiyle yoğun bir şekilde eleştiriliyor.
Ülkedeki Batı yanlısı tutuma tepki olarak ‹Batılı eğitim haramdır› anlamına gelen Boko Haram ismiyle kurulan örgüt, özellikle 2009 yılından bu yana şiddet eylemleriyle anılıyor. Kız çocuklarının kaçırılmasıyla gündeme gelen örgütün bazı elemanlarının, Wikileaks belgelerine göre CIA tarafından bizzat eğitildiği ve saldırılarda kullanıldığı öne sürülüyor. Nijerya’ya ilişkin bir diğer dikkat çeken anekdot ABD’nin 2005 tarihli istihbarat raporlarında, ‘din çatışması’ iddialarıyla gündeme gelen Nijerya’nın 2015’te ‘bölüneceği’ öngörüsünün yer alması. Bunlar örgütün hangi amaçlarla kimlerin güdümünde kullanılabildiğine ilişkin oldukça dikkat çeken ayrıntılar.
2002’de Nijerya’nın Maiduguri kentinde kurulduktan sonra faaliyetlerini normal sınırlar içinde yürüten selefi çizgideki Boko Haram’ın şiddete yönelmesindeki başlıca etkenin, 2009 yılında üyelerini hedef alan son derece sert polis operasyonları olduğu gerçeğinin altı çiziliyor. Temmuz 2009’daki operasyonda alıkonan grubun kurucu lideri Muhammed Yusuf, emniyette gözaltındayken ölünce örgüt, ülke genelinde ses getiren şiddet olaylarıyla anılmaya başlanmış.
Önceleri «Batı medeniyeti küfürdür» düsturuyla! Nijerya yönetimine ve Hristiyanlara karşı saldırılar düzenleyen örgüt, 2010’dan itibaren Boko Haram’ı tasvip etmeyen, yaptıklarının İslam adına olmadığını söyleyen Müslüman din adamlarını da hedef tahtasına oturttu. 2012 yılından itibaren gerçekleştirdiği eylemlerle zıvanadan çıktığını adeta tescil eden örgüt, tıpkı Suriye’deki IŞİD gibi, Müslümanların, tüm dünyada şiddetle, akla hayale gelmeyen saçma sapan barbarlıklarla anılmasına zemin hazırlayacak terör eylemleri sergilemeye başladılar. Böylece tüm dünyada islamofobiyi körükleyen çevrelere bulunmaz malzeme vermesinin yanı sıra sömürgeciliğin Afrika’da yeniden hortlamasına da hizmet ettiler.
Beytullah Demircioğlu'ın Yazısı.