Aslı Toprak

Doğu sorumluluğu aşkın üzerinde görürken, batı sorumsuzluğa aşk diyor.

İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin Oscarlı filmi Jodaeiye Nader az Simin/Bir Ayrılık filminden sonra merak ettiğim son filmiydi Le Passe/Geçmiş. Neyse ki izledim ve ayakkabıma bir taş daha ekledim. Lars Von Trier’e göre “iyi bir film ayakkabının içinde kalmış bir taşa benzer” çünkü.

Ülkemizde 2014 Şubat ayında gösterime giren film; ayrılık, aşk, boşanma ve sırlar üzerine hayli çarpıcı sorular soruyor.

Bir Ayrılık filmi ne kadar İran izlerini ustaca aktarıyorsa, Geçmiş filmi de o kadar Fransız aile yapısını aktarıyor.

Bir Ayrılık filminde evini ve İran’ı bırakıp batıya gitmek isteyen Simin karşımıza çıkarken; Geçmiş filminde Fransız eşi Marie’den ayrılıp ülkesi İran’a dönmüş Ahmet var. Boşanma işlemlerini tamamlamak üzere, dört yıllık bir ayrılığın ardından yeniden Tahran’dan Paris’e gelen Ahmet, sırları ve şüpheleri aydınlatmaya çalışmasıyla orijinal bir profil çiziyor. Asghar Farhadi’nin ülkesi dışında çektiği ilk film olan Geçmiş, duygusal gerilimi eksik olmayan, sürükleyici bir aile dramı.

Yönetmen yalan ve doğruları, şüpheyi ve gerçekleri izleyicinin tekeline bırakmadan finale doğru taşırken vurucu bir final sahnesi ile aşk ve merhamet üzerinden yeniden sorular sormamızı sağlıyor. ‘‘Her şey unutulur kokular asla’’ dememizi arzulayan yönetmen geçmişin belki de hiç geçmediğini bu koku üzerinden aktarıyor izleyiciye.

Geçmiş filmi ile batılı kadın ve doğulu erkeği perdeye taşıyan yönetmen; doğunun durgun bedenlerinin akıcı maneviyatını, batının nefsi peşinde koşan bedenlerinin yavaşlamış manevi dünyalarını ustaca aktarıyor. Doğu sorumluluğu aşkın üzerinde görürken, batı sorumsuzluğa aşk diyor. Usta yönetmen her iki filmini de cinsel bir anlatıma başvurmadan ustaca aktarıyor. Eğlenmek için değil insana dair izlerin peşine düşmek için izlenebilir.


GENÇ'ın Yazısı.