“Onda Kur’an-ı Kerim en derin okyanustan daha derindir.”

73 yıllık hayatını Kur’an’a ve onun güzel okunmasına adamış büyük bir üstad. Mısır Nişanı’nı alan ilk Kur’an kârisi. Şarkıcıları bile kendine hayran bırakan müthiş ses. Onlarca ülke, yüzlerce şehirde Kur’an’ın derinden etkileyen nidasını güzel sesiyle taçlandırarak sunan bir Kur’an aşığı. Musiki makamlarını ustalıkla tilavetine uygulayan Mısır’ın gür sesi. Kur’an okuyuşunda yeni bir ekol kurmuş bir muhterem: Mustafa İsmail.

Haziran 1905’te Mısır’ın Garibiye vilayetine bağlı Mit Gazal’da dünyaya gelir. Asıl adı Mustafa Muhammet Nursi İsmail’dir. Küçük yaşlardan itibaren Kur’an ile sıkı bir irtibatı vardır. 11 yaşında hafız olur. Tecvid ve tashih-i hurûf okur. Tanta’daki Ahmedi Enstitüsü’nde fıkıh, tefsir ve kıraat ilimlerini öğrenir. Daha sonraki hayatının tamamını Kur’an’ın güzel okunmasına adar. Küçük yaşlarında bile haftada en az 4 toplantıda Kur’an okuduğu söylenir.

Devlet Büyüklerinden Özel İlgi

Yavaş yavaş ünü artar. 10 dakika okuması için çağrılan yerlerde 1,5 saat tilavet gerçekleştirir. Mısır radyosunda Kur’an okuyacak kişi hastalanınca tevafuk eseri Mustafa İsmail’i çağırır bir arkadaşı. Bundan sonra kendisine yönelik ilgi iyice somutlaşmaya başlar. Kral Faruk, onun okuyuşunu çok beğenir ve Ramazan ayında kendi yanında Kur’an okumasını ister. 1940’larda o, tüm Mısır’ın tanıdığı ve saygı gösterdiği bir hafızdır.

Kısa sürede şöhreti Mısır sınırlarını aşar ve resmi davetle Mısır dışına çıkan ilk kâri olur. Davet üzerine pek çok Müslüman ülkeyi ve çeşitli kıtalardaki Müslüman toplulukları ziyaret eder. Radyo istasyonlarında ve televizyon kanallarında Kur’an-ı Kerim okur. Gittiği ülkelerde bizzat devlet büyüklerinin ilgi ve ikramı ile karşılaşır. Kendisine Lübnan’da iki nişan verilir. Suriye’den de bir liyakat nişanı alır. Etkileyici ve tiz bir sese sahiptir. Aynı zamanda mûsikiye hakimdir ve makamları tilavete uygulamada üstün bir başarıya ulaşır.

Manaya Göre Ses

Mustafa İsmail’in çeşitli kıraatlerinda sesini manaya göre inişli ve çıkışlı olarak ayarladığını gözlemliyoruz. 3-4 saat kesintisiz okuduğu olur. Hatta bir gece 6 saat kesintisiz Kur’an okuduğu rivayet edilir.

Aynı zamanda kültür elçiliği de yapan Mustafa İsmail, Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdünnasır’ın isteği ile Türkiye’ye gelir. 1969 yılının Ramazan ayını Türkiye’de geçirir. Ülkemizi çok sevdiğini söyler. Halkın Kur’an’a bakışının onu çok etkilediğini belirtir. İstanbul halkının Kur’an saygısına hayran olur. Cumhurbaşkanı tarafından köşke davet edilir ve altın suyuyla yazılmış bir Kur’an-ı Kerim hediye edilir.

“Hayatımda Böyle Bir Şey Görmedim”

Türkiye’de onu dinleyenlerden birisi de Marmara İlahiyat Hocalarından Emin Işık’tır. Işık o günleri şöyle anlatır: Süleymaniye’de okuyacağını öğrenince hemen koştuk tabi. Teravihten sonra yarım saat Kur’an okudu. İstanbul cemaati Ankara cemaati gibi değil. İstanbul Mısır’ı iyi bildiği için Mustafa İsmail’in de kim olduğunu iyi biliyordu. Cami hıncahınç dolmuştu. Daha birinci gecede Mustafa İsmail, ‘ben dünyayı dolaştım, hayatımda böyle bir şey görmedim’ diyerek şaşkınlığını gizleyemedi. Cemaatin Kur’an’a olan sevgisi ve caminin ihtişamı onu çok etkiledi.

“Bize Kur’an okur musun?” sorusuyla ömrü boyunca kaç defa karşılaşmıştır bilemeyiz ama bu isteği hiç geri çevirmediğini biliyoruz. Camilerdeki okuyuşunun dışında Kur’an okuması rica edildiğinde kırmaz yine okur. Birçok ülkeden aldığı plaket ve takdirlerle doludur evi. 1965 yılında hiçbir Kur’an kârisine nasip olmayan Mısır Nişanı kendisine verilir.

Mescid-i Aksa’da Bir Güzel Ses

1977’de, devrin Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat Kudüs’e yaptığı ziyarette ona eşlik etmesi için Mustafa İsmail’i çağırır. Mescid-i Aksa’da bir tilavet gerçekleştirir. Cemaat gözyaşları içerisinde dinler. Uydu aracılığıyla diğer İslam ülkelerinde de seyredilir bu okuyuş. Amerika, Fransa, Kanada, Avusturalya, Almanya, Hindistan, Pakistan, Endenozya ve daha birçok ülkede Kur’an aşıkları ile buluşur ve onların aşkını bir adım öteye taşır.

Geçtiğimiz ay bu sayfalarda kendinisi anlatmaya çalıştığımız Abdussamed ile, ilginç bir ses ve okuyuş tarzı benzerliği vardır. Mustafa İsmail yaşça daha büyük olduğu için, Abdussamed’in kendisine her zaman hürmet ettiği anlatılır. Sadece Abdussamed değil, Mısır’ın diğer ünlü hafızları Muhammed Sıddık Minşevi, Şeyh Kamil Yusuf da onun bulunduğu meclislerde her zaman hürmetkar tavırlarını muhafazaya dikkat etmişlerdir.

Mısır’ın en ünlü şarkıcılarından Ümmü Gülsüm dahil birçok sanatçının büyük bir hayranlıkla onu dinlediği söylenir. Sanatçılar Mustafa İsmail okurken “beyati yapıyor, aa şimdi nihavende çıkıyor, aa sabaaya başladı, şimdi rastta” diyerek hem makam tahmininde bulunur hem de ilgi ile dinlerler.

Yeni Bir Ekol

Mustafa İsmail’in tarzı, Kur’an tilavetinde bir ekol olur ve kendinden sonrakileri derin bir biçimde etkiler. Pek çok hafızın okuyuşuna ilham kaynağı olur. Onun okuyuşunun en dikkat çekici yönü, ayetlere başlama ve durma tarzıdır. Manadaki derinliği okuyuşuna yansıtmaya çalışır. Okurken adeta Kur’an’ı yaşar. Korkutma ve müjdeleme ayetlerinde sesini derece derece yükseltmesi halkın hissine dokunup cezbeye getirir. En bariz şekilde bu durum, cennet ve cehennem ayetlerinde farkedilir. Onu dinleyenler, Kur’an yeni iniyormuş gibi hissedip kendilerinden geçerler.

Onu yakından tanıyanlar, Kur’an tilavetine başlamadan önce, 25-30 dakika kimseyle konuşmadan, derinlere dalıp konsatre olmaya çalıştığını söylerler. Kendini ruhen ve kalben hazırlar, kendi kendine Kur’an okuyarak o atmosfere girmeye çalışır. Mısırlı yazar Faiz Halava onun için şöyle der: Şeyh’te Kur’an-ı Kerim en derin okyanustan daha derindir.

Bir ömrü tamamiyle Kur’an ile geçirmiş bir güzel insandan bahsediyoruz. Bu herkese nasip olmaz. Kur’an ile anılacak bir hayat yaşadı Mustafa İsmail. Allah ondan razı olsun. 1978’de, 73 yaşında Dimyat şehrinde Kur’an okur, bu son okuyuşudur, 4 gün sonra Rahman’a kavuşur. Allah ona da, bize de rahmet etsin. Âmin.


Yusuf Temizcan'ın Yazısı.