Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:

“Rahmanın nezdinde bir ahd almış olan kimseden başkası şefaate mâlik olamayacak!” (Meryem, 87)

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:

“Kim şu duayı okursa, Cenâb-ı Hak kıyamet günü meleklerine:

«Kulum bana bir ahidde bulunmuştu, o ahdin karşılığını hakkıyla verin!» buyurur ve onu cennetine koyar:

«Ey semaları ve yeri yaratan, görünmeyen ve görünen her şeyi bilen Allah’ım! Ben şu dünya hayatında Sana bir ahidde bulunuyorum (Sen’in vahdâniyetini kabul ediyorum) ve ben şehadet ediyorum ki Sen’den başka hiçbir ilâh yoktur, sadece Sen varsın ve hiçbir şerîkin de yok! Muhammed (s.a.v) de Sen’in kulun ve Rasûlün! Allâh’ım! Eğer beni nefsime bırakırsan o beni hep şerre yaklaştırıp hayırdan uzaklaştırır. Ben Sen’in rahmetinden başka hiçbir şeye güvenmiyorum! Allah’ım, bu ahdimi (tevhîdimi) katında kabul buyur ve kıyamet günü onun karşılığını bana bol bol ihsan eyle! Şüphesiz Sen vaadinden dönmezsin!».” (Ahmed, I, 412; İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, VI, 68/29526; Hâkim, II, 409/3426; Heysemî, Mecmau’z-zevâid, X, 174)


Alican Tatlı'ın Yazısı.