Lobi Nedir?

Lobi özünde mimari bir kavramdır. Bazı özel işlevli yapıların, giriş holü ile asıl salonları arasındaki bekleme, çay kahve içme, vakit geçirme alanlarıdır. Çoğunlukla otel, tiyatro ve terminallerde karşılaşırız. Yan anlam olarak lobi, aynı menfaat için birbirini kollayan, tek başlarına fazla bir öneme sahip değilken bir araya gelince baskı unsuru haline gelen gruplar için kullanılır. Genelde milli, ırki değerler üzerinden lobi faaliyetleri yapılıyor ancak kritik karar süreçlerinde her türlü lobi faaliyeti görülebiliyor. Ülkemizi etkileyen lobi faaliyetlerini hepimiz biliriz, Yahudi Lobisi, Ermeni Lobisi, Avrupa Birliği Lobisi, Faiz Lobisi, Robot Lobisi ve benzeri…

Yahudi Lobisi

Her zaman gücün merkezinde olmuş, ama kendisini olabildiğince gizlemiş bir lobi. İkinci Dünya Savaşı’na kadar Avrupa merkezli bir lobiydi. İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkeleri istediği zaman savaştırabiliyordu. İkinci Dünya Savaşı sırasında Hitler korkusuyla, Okyanusu geçip Amerika’da konuşlandılar. İsrail’in kuruluşu ile birlikte kendisini daha çok hissettirir hale geldiler. Amerika’nın özellikle Ortadoğu politikalarında kuralları koyan oldular. Amerika’daki ekonomik kriz baş gösterdikten sonra ve kendilerine yönelik eleştiriler ciddileşmeye başlayınca, şimdi gözlerini Çin’e diktiler. Çin’e yönelik ekonomik girişimleri Amerika’yı tehdit ediyor, ama Amerika’nın da kendi sistemini beslemesi için Çin’e yönelik çalışmaları mevcut. Dünya tek kutuptan 3 kutuplu bir hale geçecek diye öngörenler, Yahudi Lobisi’ni korkutuyor.

Avrupa Birliği Lobisi

Avrupa Birliği’ne katılıp katılmama hususunda Avrupa Birliği bünyesinde ya da katılmak isteyen ülke bünyesinde oluşturulan lobilerdir. Avrupa Birliği’ne girmeyi olmazsa olmaz olarak değerlendiren ülke içi lobidekiler, ülkeye sürekli geri kalmışlık psikolojisi pompalar kendi milletlerini küçük duruma düşürmekten zevk alırlar. Avrupa Birliği içinde oluşturulmuş lobiler ise bu ülke bize katılma aşamasında nasıl daha fazla sömürülebilir hesapları ile ülkeleri oyalamak ya da kendilerine katmak amacıyla hareket eden lobilerdir. Türkiye’deki Avrupa Birlikçi iç lobileri biliyoruz, Avrupa Birliği’nde bizi oyalayan lobiyi de biliyorduk. Ancak son günlerde Ukrayna’da hortlayan Avrupa Birliği lobileri neredeyse koca bir ülkeyi bölünme aşamasına getirdi.

Ermeni Lobisi

Her nisan ayında Ermeni Lobisi’nin dünya çapında çalışmalarına şahitlik ederiz. Sözde soykırımı dünya devletlerine kabul ettirtmek için ellerinden geleni yaparlar. 1915 yılında yaşanan olayların seneye 100. yılı. Lobi’nin şimdiki amacı 100. yılda, başta Amerika olmak üzere büyük devletlere lobi faaliyetleriyle soykırımı kabul ettirmek, Türkiye’yi uluslararası kamuoyunda küçük düşürtmek. Becerebilirler mi dersiniz? İnşallah başaramazlar. Çünkü kendileri daha dün Hocalı’da yaptıkları soykırımı görmezken 100 yıl önce arşivlerin çoğu yok edilmiş olayları nasıl soykırım olarak değerlendirtebilirler bunu anlamak mümkün değil. Ama dedik ya lobicilik menfaatçilik diye, bu sayede menfaat umuyorlar.

Hispanik Lobisi

İspanyolca konuşan ülkelerin vatandaşların oluşturduğu lobi. Başta İspanya, Arjantin, Şili, Meksika, Peru gibi ülkelerin vatandaşlarının özellikle Amerika’da söz sahibi olabilmek ve kendi varlıklarını kabul ettirebilmek için çalışmalarını yürüttüğü bu lobi faaliyetinin birçok Kuzey ve Güney Amerika ülkesinde ofis çalışmaları mevcuttur. Hispanikler Amerika Birleşik Devletleri’nde zencilerden sonra ötekileştirilmiş bir diğer gruptur. Bazı önemli yerlerde Hispanikler giremez şeklinde yazılarla karşılaşmak mümkün. Bu durum ister istemez tepki doğuruyor ve lobi faaliyetlerine gaz veriyor.

Robot Lobisi

Sosyal medya aracılığıyla devrim yapmaya çalışan çoğunluğu gençlerden oluşan lobi. Facebook, Twitter, Ekşisözlük, Youtube gibi sitelerden gündemi sarsmaya yönelik girişimlerde bulunan ve yüzlerce fake hesap açıp, insanların algılarını yönetmeye çalışan bu gençler, anlık da olsa etki yaratmanın hazzıyla kendilerinde fenomenlik görüyorlar. Bu durumda hakaretlerin boyutu haddi aşınca devletin de tepkisini çekmeye başladı. İnternete ve internet sitelerine yönelik düzenlemeler getirildi, yeni düzenlemeler de kapıda. Tamamen engellenmesi söz konusu olmaz heralde, ama milletin ilgisini çekemedikleri zaman kendi kendilerini imha edeceklerini tahmin etmek zor değil.

Ödül Lobisi

Yarışmalar göründüğü kadar masum değil. Oskar, Nobel, pritzker gibi uluslararası ödüller bile tamamen ödül verenlerin menfaatine bakıyor. Nobel ödülü alanların çoğu soğuk savaş döneminde komünist ülke vatandaşı olup da komünizmi eleştiren kişilere verildi. Orhan Pamuk’un Nobel ödülü almadan önceki süreçte kullandığı ifadeler de hepinizin malumu. Oskar ödül törenlerinde en iyi yabancı film ödülü de genellikle diaspora olan halkları anlatan filmlere verilir. En iyi film ödülü ise Amerika’ya en çok menfaat getirmiş filmlere verilir. Ödül töreninde ise ilginç protestolar olur bazen. Bunlar da ödül verilmeyen ideolojilere küçük tatmin niteliği taşır.

Faiz Lobisi

Dünya ekonomisinin yaklaşık %20’sini elinde bulunduran 17-18 kişiden oluşan multi milyonerlik ve toplum mühendisliği uzmanı güruha faiz lobisi deniyor son günlerde. 17-18 kişi ifadesi rastgele bir ifade değil. 1800’lerden beri dünyada bankalar kuran ve bankalar aracılığıyla dünyadaki kapitalist sistemi ayakta tutan bu adamlar, devletleri yönetmeye de kendilerini muktedir görüyor. Dünya üzerindeki Merkez Bankası olarak bilinen kurumlarda ciddi paya sahip olan bu güruh, ülkelerin adımlarını bile manipüle edebiliyor. Faiz Lobisi’nin hamlelerini 28 Şubat’larda, Gezi olaylarında gördük. Onların adını koyup etkisiz hale getirmek neredeyse imkânsız. Çünkü kapitalist sistemi kendilerine bağımlı hale getirmişler. Ülkenin menfaatine olan şeylerde de, zararına olan şeylerde de onlar hep kazanan rolünde. Ama bazen kazandıkları yetmediği gibi güce de ortak olmak istiyorlar.


Sami Yaylalı'ın Yazısı.