Bilal Yavaş

Evliya Çelebi 25 Mart 1611`de, İstanbul Unkapanı`nda doğmuştur. Babası zamanın âlimlerinden Evliya Mehmet Efendi`ye sevgi ve hürmet beslemesi sebebi ile doğan oğluna "Evliya" ismini vermiştir. Evliya Çelebi’nin ailesi, İstanbul’un fethinden sonra Kütahya’dan buraya gelip Unkapanı`na yerleşmiştir.

Babası Derviş Mehmed Zıllî, I.Süleyman’dan I.Ahmed’e kadar olan padişahların kuyumcubaşılığında bulunmuş ve seferlere katılmıştır.

Evliya Çelebi, eğitiminin başlarında Unkapanı’nda Fil Yokuşu’ndaki Hamid Efendi Medresesi`nde, yedi yıl eğitim görmüştür.

Bu arada Sâdizâde Dârülkurrâ’sına giderek Kur’ân-ı Kerîm`i ezberlemiş ve ayrıca zamânın güzel sanatlarından olan hat, nakış, tezhib öğrenmiştir

1635 yılında, akrabası Silahdâr Melek Ahmed Paşa vasıtasıyla Ayasofya Câmii’nde IV.Murad Han ile tanıştırılan Evliya Çelebi, yüksek seviyede devlet ve bilim adamları ile üst rütbeli askerlerin yetiştiği Enderûn Mektebi`ne kabul edilmiştir. Evliya Çelebi, Enderun`da Arapça, Farsça, Rumca, Latince, Yunanca öğrenmiş, eğitimini tamamladıktan sonra, saraya Musahıb (sohbet arkadaşı) alınmıştır. Sesinin güzelliği, akabinde bazen Sarayda Namazları onun kıldırdığı hatta mübarek günlerde müezzin olduğu da söylenmektedir.

Evliya Çelebi`nin, 19 Ağustos 1630 gecesi, rüyâsında, Ahi Çelebi Câmii’nde kalabalık bir cemâat arasında Peygamber Efendimiz`i (sallallahu aleyhi ve sellem) gördüğü, huzûruna varınca; “Şefâat yâ Resûlallah!” diyecekken, heyacanlanıp; “Seyâhat yâ Resûlallah!” dediği rivayet edilmektedir.

Peygamber Efendimiz de tebessüm buyurarak bu gence hem şefâatini müjdelemiş, hem de seyâhati ihsân etmiş, orada bulunan Sa’d bin Ebu Vakkas (r.a.) da gezdiği yerleri ve gördüklerini yazmasını tavsiye etmiştir. Evliya Çelebi, rüyasını Kasımpaşa Mevlevihanesi Şeyhi Abdullah Dede’ye anlatmıştır. Şeyh, bu rüyanın hayırlı olduğunu müjdelemiş ve mutlaka seyahate çıkması gerektiğini tavsiye etmiştir.

Hazırlıklarını tamamlayıp tam da bugün 19 Ağustos 1630 yılında seyahatine başlamıştır.

Bizlere Osmanlı mülkünde olup biten hadiseleri, hikâyeleri anlatan, öğrenmemize vesile olan o yazıların tarihi başlangıç yıl dönümüdür bugün. 384 yıl önce bugün başladı yolculuk. Erzurum`da kedilerin damdan dama atlarken havada donduklarını,Van Gölü`ndeki sözde deniz canavarı hakkındaki yazılarını, Mimar Sinan`ın eserinin ve Osmanlı mimarisi hakkında yazılarını tarihte yapılan belki de ilk beyin ameliyatının nasıl gerçekleştiğini, Galata Kulesi`nden atlayıp İstanbul semalarına kendini birakan Hezarfen Çelebi`yi daha bir sürü olayı ve hikâyeyi okuduğumuz o büyük insan Evliya Çelebi... Avrupa Konseyi, Evliya Çelebi’yi “21. yüzyılda İnsanlığa Yön Veren En Önemli 20 Kişiden Biri” ilan etmiştir. Evliya Çelebi, sergide şu ifadelerle tanıtılmış: “Osmanlı İmparatorluğu’ndaki en önemli gezgini. 40 yıldan fazla bir zaman imparatorluğun uçsuz bucaksız topraklarında gezdi. Çalışması, Osmanlı İmparatorluğu`nda kültürel hayata dair önemli rehberlerden biri olarak kabul ediliyor..."


GENÇ'ın Yazısı.