Boykot İsrail`e Arap Ordularının Vereceği Zarardan Fazlasını Verir!
Sıradan bir boykot girişimi yerine kampanya odaklı bir yaklaşımla şekillenmiş olan BDS Hareketi, İsrail üretimi veya destekçisi olduğundan “emin olduğumuz” ürünleri satın almayarak İsrail şirketlerini boykot etmeye çağırıyor.
İsrail’in Gazze’de uyguladığı katliamın akıl almaz boyutlara ulaştığı, küçücük çocukların öldürüldüğü, İsrailli milletvekillerinin “anneleri öldürün” söylemlerinin havalarda uçuştuğu bu dönemde, dünya çapında tekrar tekrar ortaya çıkan boykot çağrıları yeniden gündeme geldi. Araştırmayı İsviçreli bilim adamları mı yapmış bilmiyorum ama yapılan araştırmalar göstermiş ki en disiplinli, boykot hususunda en radikal tavrı gösterebilecek ülkelerdeki boykot devamlılığı bile maksimum 6 ay sürmüş. İnsanların ellerine verilen ve birbirini tutmayan boykot listeleri, zihin karışıklığı oluşturmakla kalmayıp insanların boykot etme isteklerini yerle bir ediyor.
İşte tam da böyle bir zamanda en sağlıklı ve yaptırımı en doğru şekilde uygulanabilir olan boykot hareketi BDS Hareketi’nin Türkiye ayağı kuruldu.
2007’de Filistin Ulusal Komitesi tarafından koordine edilen BDS Hareketi, İsrail İşgal Devleti’nin Filistin topraklarında uyguladığı baskı ve hukuksuz yaptırımlara karşı durabilmek için kurulan sivil bir hareket.
Filistin halkı onlarca yıldır etnik temizlik, ırk ayrımcılığı ve askeri/hukuk dışı bir yolla hak ve özgürlüklerinin reddedilmesi durumu ile karşı karşıya kalmış durumda. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları yaptırımlarının dışında kalan tüm çalışmalar unutularak azalmaya başlıyor. BM’nin çoğu zaman sadece kınama seviyesinde kaldığı bir dünya düzeninden bahsediyorum…
Hal böyle iken doğru bir şekilde boykot düzenleyip İsrail’in Filistin üzerindeki tahakkümüne dikkat çekmek için dünyadaki tek uluslararası boykot hareketi olan BDS Hareketi’ne destek vermeliyiz.
Sıradan bir boykot girişimi yerine kampanya odaklı bir yaklaşımla şekillenmiş olan BDS Hareketi, İsrail üretimi veya destekçisi olduğundan “emin olduğumuz” ürünleri satın almayarak İsrail şirketlerini boykot etmeye çağırıyor. BDS’yle boykot kampanyasının savunucuları tüketici ve üretici bazlı çağrılar düzenliyor. Toplumsal katılım sağlandığı için de bireysel boykotlardan daha çok ses getiriyor.
Şunu hiçbir zaman unutmayalım; boykot bir ülkenin eylemlerinin onaylanmadığını gösterir. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun dediği gibi: “Boykot İsrail’e Arap ordularının vereceği zarardan fazlasını verir.” Bu yazıyı okuyan herkesi BDS Hareketi’nin gönüllüsü olmaya davet ediyoruz. İsrail’in uyguladığı katliama sessiz kalmak istemiyorsanız, İsrail’i ve ayrımcılığı boykot edin.
https://twitter.com/BdsHareketi
Hatice Sarı Tan'ın Yazısı.