İhlas Korunur!
İhlâs, her işte tesirini gösterir. İnfâk edilen sadaka, hâlis niyetle verildiği takdirde, lâyık olmayan bir kimseye gitse bile onu veren, samimiyeti mukâbilinde ecre nâil olur. İhlâsı nispetinde, verdiği kimselerde de hayra doğru müspet temayüller meydana gelir. Bu hakikate Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle işaret buyurur:
“Vaktiyle bir adam:
«–Ben mutlaka bir sadaka vereceğim.» dedi.
Geceleyin evinden sadakasını alıp çıktı ve onu bilmeden bir hırsızın eline tutuşturdu. Ertesi gün belde halkı:
«–(Hayret!) Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş!» diye konuşmaya başladı. Adam:
«–Allâh’ım! Sana hamd olsun. Ben bugün de bir sadaka vereceğim.» dedi.
Yine sadakasını alarak evinden çıktı ve onu (bu sefer de bilmeden) bir fahişenin eline tutuşturdu. Ertesi gün halk:
«–(Olur şey değil!) Bu gece bir fahişeye sadaka verilmiş!» diye konuşmaya başladı. Adam:
«–Allâh’ım! Bir fahişeye (de olsa) sadaka verdiğim için Sana hamd olsun. Ben mutlaka yine sadaka vereceğim.» dedi.
(O gece, yine) sadakasını alıp evinden çıktı ve onu (bu defa da bilmeden) bir zenginin eline tutuşturdu. Ertesi gün halk:
«–(Bu ne iştir!) Bu gece de bir zengine sadaka verilmiş!» diye (hayretle) söylenmeye başladı. Adam:
«–Allâh’ım! Hırsıza, fahişeye ve zengine (de olsa) sadaka verebildiğim için Sana hamd olsun.» dedi.
(Bu ihlâsı sebebiyle) uykusunda o adama:
«–Hırsıza verdiğin sadaka, belki onu yaptığı hırsızlıktan utandırıp vazgeçirecektir. Fâhişe, belki yaptığından pişman olup iffetli bir kadın olacaktır. Zengin de belki bundan ibret alıp Allâh’ın kendisine verdiği maldan muhtaçlara dağıtacaktır.» denildi.” (Buhârî, Zekât, 14)
İşte ihlâs ve samimiyetin berekâtı… Hadîs-i şerîfte, kişinin sadaka verirken kalbinde taşıması gereken ihlâs ve samimiyete işâret edilmektedir. Ayrıca niyetin amelden daha hayırlı olduğu da ifade edilmektedir. Fakat buradan hareketle sadakayı rastgele dağıtmanın faziletli bir iş olduğu da zannedilmemelidir. Bilâkis mü’min, sadaka ve zekâtını verirken, gerçekten muhtaç olanı, imkânı dâhilinde araştırmalı ve onu en lâyık olan kimselere vermelidir.
Alican Tatlı'ın Yazısı.