Hz. Osman, gerçek mü’minin altı çeşit korku içinde olduğunu ifade eder:

1. Îmânını kaybetme korkusu.

Zira âyet-i kerîmelerde buyrulur:

“Rabbimiz! Bizleri hidâyete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme!..” (Âl-i İmrân, 8)

“Ey îmân edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.” (Âl-i İmrân, 102)

2. Kıyâmet günü kendisini rüsvâ edecek şeylerin melekler tarafından yazılması korkusu.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“İşte o gün (arz) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır.” (ez-Zilzâl, 4-5)

3. Amelinin şeytan tarafından boşa çıkartılması korkusu.

Âyet-i kerîmelerde buyrulur:

“(İblis) dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana karşılık, ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım! Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesnâ.” (el-Hicr, 39-40)

4. Ölüm meleği Azrâil’e gaflet içindeyken ve ansızın yakalanma korkusu.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibâdet et!” (el-Hicr, 99)

Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Kişi yaşadığı hâl üzere ölür ve öldüğü hâl üzere haşrolunur.” (Müslim, Cennet, 83; Münâvî, V, 663)

Nitekim Hazret-i Osman Kur’ân ile yaşadı, Kur’ân’ı infâk etti ve Kur’ân okurken şehîd edilerek rahmet-i Rahmân’a kavuştu.

5. Dünya ile mağrur olup, âhiretten gâfil kalma korkusu.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“... Bu dünya hayatı, aldatma metâından başka bir şey değildir.” (Âl-i İmrân, 185)

6. Çoluk-çocuğuyla fazlaca meşgûliyete dalıp Allah Teâlâ’nın zikriyle yeterince meşgul olamama korkusu.


Alican Tatlı'ın Yazısı.