Kimyasal Zehir Bonzai
İlginçtir, kullanan hastalar çok keyif verici bir etkisi de olmadığını söylüyorlar. Kullandıkları için kendilerine çok kızdıklarını, lanet ettiklerini ve kullanmayı saçma bulduklarını fakat bir süre kullanmadıktan sonra karşı konulamaz bir isteğin geldiğini, akıl ve mantıklarının önüne geçtiğini, başka bir şey düşündürmediğini dile getiriyorlar.
Babaannelerin ellerinden öperek “Babaannemin Hastalıkları” yazı dizisine ara veriyoruz. Yeni dönemde “Kolay Sağlık” sayfa başlığı altında sağlıkla ilgili konuları anlaşılır bir şekilde ele almaya ve bazı pratik teklifler sunmaya devam edeceğiz inşallah.
Nerden Çıktı Bu Bonzai?
Bonzai yakın zamana kadar duymadığımız bir şeydi. Bu aslında bir marka ismi. Sentetik Kannabinoidler adındaki bu kimyasal maddeler Türkiye’de Bonzai ve Jamaika markalarıyla satılıyor. Yani esrarın aktif maddesi olan cannabis’ten türetilmiş sentetik/yapay ve beyin üzerinde çok güçlü bir etkiye sahip bir grup madde.
Hikâye şöyle başlıyor: Bu cannabisin bir takım tıbbi yararları da var. Bakara 219. ayette içki için buyrulduğu gibi, “bir takım yararları da vardır ama günahı (ve zararı) yararından fazladır.” Bilim adamları bağımlılık yapıcı etkileri olmayan ama aynı yararlı etkilerini yapacak bir molekül elde edebilmek için çalışmalar yapıyorlar. Yılan zehrinin de ilaç yapımında kullanılması gibi. Bu tarz bilimsel çalışmalar her zaman yapılan çalışmalardır, böyle birçok madde üretilir fakat genellikle deneyler sırasında görülen yan etkileri sebebiyle bir süre sonra rafa kaldırılır. Bu şekilde üretilen maddelerden ilaç olabilenler %10’un altındadır.
Bonzai de kötü niyetli insanlar tarafından o raftan alınıp sokaklara indirilmiş uyuşturucu bir madde. Özellikle Çin ve Hindistan’daki laboratuarlarda üretilerek uyuşturucu piyasasına sürülüyor. Yaklaşık 5 yıllık bir geçmişi var. Başlarda internetten banyo tuzu, esans, baharat gibi isimlerle, doğal ve zararsız olduğu iddialarıyla satılmaya başlanmış. Ne doğal ne zararsız, düpedüz “kimyasal bir zehir.” Son yıllarda ülkemizde ve dünyada oldukça yaygınlaştı maalesef.
Peki Neden Bu Kadar Yaygınlaştı?
Bunun altında maddenin kendisinden kaynaklanan kimyasal sebepler ve sosyal sebepler var. Kimyasal sebep, sentetik kannabinoidlerin bağımlılık etkisinin çok yüksek olması. Esrarı aratacak düzeyde. Esrar, bir miktardan sonra beyinde uyardığı yerlerde doygunluk oluşuyor, yani etkisi bir yerden sonra değişmiyor. Sentetik kannabinoidlerin en büyük farkı kimyasal yapısı dolayısıyla bu doygunluğu yaratmıyor olmaları. Miktar artıkça etkisi devam ediyor bu da sürekli artan kullanıma yol açıyor. Daha önce arada sırada esrar kullanan hastalar lanet ederek, bonzaiye geçtikten sonra durdurulamaz şekilde sabahtan akşama kullanır hale geldiklerini ve hayatlarının altüst olduğunu ifade ediyorlar.
Yine çok önemli olan sosyal sebepler var. Bonzai şekil, kullanım ve etki olarak esrara oldukça benziyor. Sentetik Kannabinoidler aslında kristal/toz yapıda kimyevi maddeler. Bu maddeler aseton gibi çözücülerde çözülerek sıvı hale getirildikten sonra kurutulmuş bitkilerin üzerine spreyle sıkılıyor. Dolayısıyla kullanıcı da bunu esrar gibi kullanıyor. Bu şekil benzerliği bonzai’nin halihazırdaki esrar satıcı ve kullanıcıları altyapısında yayılmasını sağlıyor. Daha önceden esrar kullanan kişiler merak ettiklerinden ya da esrar bulamadıklarından bonzaiye başlamaktadırlar. Kullanıcılar, son yıllarda esrar bulmanın zorlaştığını, satıcıların “onun biraz serti” şeklinde yanlış yönlendirmelerle sentetik kannabinoidleri pazarladıklarını ifade etmektedirler.
Yaygınlaşmasını kolaylaştırıcı diğer etkenler olarak: idrar testlerinde tespit edilememesi, kokusuz olması ve oldukça ucuz temin edilebilmesinden bahsedebiliriz.
Tüm uyuşturucu bağımlılıklarında olduğu gibi gençler risk grubunda. Çünkü gençler dürtüsel davranabiliyor, yarını düşünerek hareket etmiyor, heyecan ve yenilik arıyor.
Nasıl Etkileri Vardır?
Sentetik kannabinoidler dediğimizde bir grubu ifade etmiş oluyoruz. Bu grubun içinde farklı kimyasal formüllere sahip birçok kimyasal madde bulunuyor. Her geçen gün yeni formüller ve bunların karışımları üretilmektedir. Şu anda 150’ye yakın türü tespit edilmiş durumda. Kullanıcıların “merdiven altı” yerlerde üretilen bu ürünlerin içinde aslında ne olduğunu, ne dozda bulunduğunu, içine nelerin bulaştığını bilmesi mümkün değildir. Kokain her yerde aynı kokaindir mesela ama bonzai öyle değil, ne idüğü tamamen belirsiz ve değişken bir madde. Polislerin yakaladığı ürünlerin içinde ağır metaller ve böcek zehirleri dahi tespit edilmiş. Bu sebeplerden dolayı tıbbi etkilerinin tahmin edilebilirliği de oldukça düşük oluyor.
Hadisenin illeti: merak. Depresyondu, çevreydi bunlar kolaylaştırıcı etkenler ama olay merakta bitiyor/başlıyor. Merak, süper bir yetenek, robot (Curiosity) oluyor Mars’a kadar gidiyor. Uyuşturucu oluyor seni yerin dibine, mezara, aşağıların aşağısına götürebiliyor. Yine önce kendimize, sonra çocuklarımıza bir merak eğitimi vermemiz gerekiyor. Nereye, nasıl yöneltilir? Merak nasıl yönetilir?
Genel etkilerinden bahsedecek olursak, panik ve korku hali, kalp çarpıntısı, nefes almada ciddi zorluk, bulantı, kusma ve huzursuzluk halidir. Fazla miktarda kullanımda şuur kaybı meydana gelebiliyor, insanlar komaya girebiliyor. Organlara da ciddi zararları söz konusu. Beyne verdiği zararlar sara nöbetlerine, halüsinasyonlara, paranoyalara, kendisine ve başkasına zarar vermeye, sebep olmaktadır. Bonzai kullanımı ile başlayan paranoyalar ilaç tedavisine dahi cevap vermeyip birçok kişide şizofreniye ilerlemektedir. Yine kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi ciddi tablolar oluşuyor. Son dönemde oluşan bu etkiler sebebiyle acil servislere başvurular arttı, ölen kişiler medyaya yansımaya başladı.
İlginçtir, kullanan hastalar çok keyif verici bir etkisi de olmadığını söylüyorlar. Kullandıkları için kendilerine çok kızdıklarını, lanet ettiklerini ve kullanmayı saçma bulduklarını fakat bir süre kullanmadıktan sonra karşı konulamaz bir isteğin geldiğini, akıl ve mantıklarının önüne geçtiğini, başka bir şey düşündürmediğini dile getiriyorlar.
Tedavi ve Tedbirler
Bırakmaya çalışan kişilerde sinirlilik, huzursuzluk, çarpıntı, uykusuzluk, bulantı ve çeşitli ağrılar şeklinde “fiziksel yoksunluk belirtileri” dediğimiz belirtiler ortaya çıkıyor. Fakat bu işin nispeten kolay kısmı. Zira bu belirtiler sakinleştirici ilaçlarla idare edildiğinde haftalar içinde ortadan kalkabiliyor fakat kalksa bile maddeyi tekrar kullanma isteği nöbetler halinde aylarca hatta yıllarca gelmeye devam ediyor. Maalesef bazı hastaların talep ettiği gibi sentetik kannabinoid bağımlılığında kullanılan, bu maddeye duyulan isteği kaldırıp kişiyi rahatlatacak bir ilaç şu an için yok. Bırakmaya çalışan kişilerin psikiyatristlerden destek almaları, kendisine yardım edecek bu hekimlere itaat ederek, tüm çevrelerini değiştirmeleri, kendisine madde kullanımını hatırlatan herşeyden uzaklaşması gerekmekte.
Merak Yönetimi
Sentetik kanabinoidler Türkiye’de 2011 yılından itibaren uyuşturucu maddeler kapsamına alınmıştır. Ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi her geçen gün yeni formüller geliştiriliyor. Uyuşturucu tacirleri bu yeni maddeler yasal listelere girene kadarki zamandan da faydalanıyor. Diğer taraftan bu maddeleri idrarda tespit etmedeki zorluk ve imkanların yaygın olmayışı gerek tespit edilmesinde gerek takip ve tedavisinde bir engel teşkil ediyor.
Geçtiğimiz aylarda ilgili bakanlar konuyla ilgili toplandı ve alınacak tedbirleri ve uygulamaları içeren bir yol haritası belirlediler. Gerek devlet eliyle gerekse sivil toplum kuruluşları üzerinden birçok şey yapılıyor, yapılmaya başlandı. Bilgilendirmeler ve akademik çalışmalar çok önemli. Ciddi ve büyük bir durumdan bahsediyoruz. Halk da durumun ciddiyetinin farkında, gençleri bonzai’den muzdarip olan bazı mahallelerde yürüyüşler, mitingler düzenleniyor. Mahallemizde bonzai istemiyoruz afişleri asılıyor.
Mesele tabi dönüp dolaşıp bireye geliyor, herkes önce kendisini, sonra yanındakini koruyacak. Klasiktir, bir kereden bir şey olmaz demeyecek. Aileler buna karşı sıkı duracak, gençtir bir denesin denilmeyecek. Gençler çevrelerinde, buna yatkın arkadaş gruplarına müsamaha göstermeyecek.
Hadisenin illeti: merak. Depresyondu, çevreydi bunlar kolaylaştırıcı etkenler ama olay merakta bitiyor/başlıyor. Merak, süper bir yetenek, robot (Curiosity) oluyor Mars’a kadar gidiyor. Uyuşturucu oluyor seni yerin dibine, mezara, aşağıların aşağısına götürebiliyor. Yine önce kendimize, sonra çocuklarımıza bir merak eğitimi vermemiz gerekiyor. Nereye, nasıl yöneltilir?
Merak nasıl yönetilir?
Yazı bitti, düşünmeye başlayalım.
Hüseyin Küçükali'ın Yazısı.