Ülkemizde Bozuk Aşı Kullanıldı mı?
Aşı üretimi ve sonrasında takip edilen sağlık politikası, ülkemizde aşı üretiminin arttırılması ve halkımızın düzenli olarak aşılandırılması sonucunda hastalık vakalarının azalabileceğini göstermiştir.
Üst üste çıkan ‘bozuk aşı iddiaları’ ile doluydum bu yazımızı yazıncaya kadar. Haberler suçsuz sayılmazdı. Diyarbakır, Şanlıurfa ve Siirt’te karşılaşılan durumu ‘tesadüfle’ açıklamak imkansızdı. Kızamık virüsünün neden olduğu Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) hastalığına yakalanma ihtimali 1999-2002 döneminde doğan çocuklarda muazzam sıklıkta gözükmekteydi. SSPE, kızamık virüsünün bulaşmasından yaklaşık 5-6 yıl sonra ortaya çıkan bir sinir sistemi bozukluğu - rahatsızlığıdır. Ve SSPE hastası çocuklar, bir iki yıl içerisinde hayatını kaybetmektedirler. SSPE’nin dünyada görülme sıklığı bir milyonda bir civarlarındayken Siirt’te 500, Şanlıurfa’da 500 ve Diyarbakır’da 700 civarlarında olması ister istemez halkta ve ellerinde bir anda erimeye başlayan çocukların ailelerinde ‘çocuklarımıza yapılan aşılar ‘bozuk’ mu acaba?’ iddiasını doğuruyordu. Bu haberlerin üzerinden çok geçmeden, bir bakanlık binasının önüne SSPE hastası çocuğuyla gelen babanın ‘Devlet çocuğumu bu hale getirdi, bakımını da üstlensin’ haykırışını duyduğumdan beri yazımızın konusu ‘Gelecekte ülkemizde aşı üretimine karşıyım!’ olacaktı. Çünkü bir aşının üretilmesinden, korunmasına, dağıtımına ve insanlara vurulmasına kadar takip edilen prosedürlerin denetlenmesine güvenim yerle birdi bu olay sebebiyle.
Bozuk Aşı mı Vuruldu?
İlk elden güveneceğim kaynak olarak TBMM’ye verilen bir soru önergesine ulaştık. Verilen cevaba ulaşmamla yazımızın da seyri değişti. Güneydoğu Anadolu’da bu denli yüksek bir seviyede karşılaşılan ancak aslında nadir görülmesi beklenen SSPE vakalarının sebebinin ‘kızamık aşısı olmadığını’ Dünya Sağlık Örgütü açıklamasına dayanarak belirtilmekteydi. Aynı açıklamayı yabancı kaynaklardan da verilerle teyit ettik. Ve vurulan kızamık aşılarından dolayı SSPE hastalığına yakalanma vakasına şu ana kadar bir kanıt olmadığı bilgisine ulaştık. Ülkemizdeki vakaların sebebi ise soru önergesine verilen cevapta şöyle özetlenebilir: İllerimizde görülen vakaların nedeni ‘bayat aşı’ olmayıp kızamık aşılama oranlarının belirtilen yıllarda düşük olmasından dolayı gerçekleşmiştir. Verilen veriler tatmin edici gözükmekte ve vaka sayısının 2011’de bir milyonda birin altına düştüğü de belirtilmekteydi.
Artık ülkemizde aşı üretilmesine karşı olmam için argümanım kalmamıştı ve araştırmaya devam ettik:
Aşı Üretiminde Geldiğimiz Nokta Nedir?
Türkiye’de en büyük aşı üretim antlaşması, meyvesini 2012 yılı itibariyle verdi. Dünyaca ünlü Pfizer ilaç şirketi ülkemizde pnömokok bakterisinin yol açtığı zatürre, menenjit, orta kulak iltihabı gibi hastalıklara karşı aşı üretim sistemini kurdu. Ve tesis 75 milyon doz üretim kapasitesiyle ihtiyacımızı karşılayabilecek noktada. Bununla birlikte uygulanan “Genişletilmiş Bağışıklama Programı’’ sayesinde çocuk ölüm oranlarında 2002–2011 yılları arasında 32/1000 den 7/1000’ye düşüş sağlanmış. Aynı dönemde aşılama oranı %77 den %97 seviyesine ulaşmış.
Aşı üretimi ve sonrasında takip edilen sağlık politikası, ülkemizde aşı üretiminin arttırılması ve halkımızın düzenli olarak aşılandırılması sonucunda hastalık vakalarının azalabileceğini göstermiştir.
Geldiğim Nokta: Ülkemizde Aşıyı Destekliyorum!
1700’lerde Osmanlı kendi topraklarında çiçek aşısı üretti. 1887’de kuduz aşısı bulunduktan bir yıl sonra, topraklarımızda aşının üretimi hemen gerçekleştirilebildi. Aşı üretim çalışmaları, 1980’li yıllara kadar difteri, tifo, kolera, dizanteri, veba ve BCG aşılarının çeşitli aşamalarda üretimi ile de devam etti. Denetimi, teknolojisi ve Ar-Ge’si idealist bir politikayla yürütüldüğü takdirde ülkemizde aşımızı üretebilmeyi destekliyorum!
Kaynakça:
‘1999-2002 tarihleri arasında tarihi geçmiş aşı kullanımı nedeniyle bazı bölgelerde çocukların SSPE hastalığına yakalandığı iddiası ile ilgili çeşitli hususlara ilişkin’ olarak verilen 7/25076 sayılı soru önergesine verilen Sağlık Bakanlığı’nın cevabı
Centers for Disease Control and Prevention, Complications of Measles
Pfizer Basın Bülteni, ‘Pfizer Türkiye Teknik Genel Müdürü Suat Kumser ülkemizde aşı üretiminde gelinen son noktayı anlattı’
Cihan Taştan'ın Yazısı.