Büşra Çetin

Bursa Genç Gönüllü kızları olarak yine heyecanlı, yine dertli, dolu dolu, maneviyatlı bir hafta sonu geçirdik, Elhamdülillah...

20 Aralık Cumartesi günü Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocamız`ın, üniversiteli kızlara yönelik bir sohbeti oldu. Hocamız;

"Merhamet, şefkat, duyuş, tefekkür artacak. Tefekkür, Cenab-ı Hakk`ın azamet-i ilahiyesine doğru olacak. İlk ayette: `Yaratan Rabbinin adıyla oku!` buyuruluyor. En büyük tahsil işte bu. Gördüğü her şeyde kalp duyarlı hale gelecek. Cenab-ı Hak bunu arzu ediyor bizden." diyerek, ilim tahsil etmeye çalışan bizlere asıl tahsili işaret ettiler. Sünnetin yaşanması ve yaşatılması gerektiğini, her gördüğümüz şeyde `Aman Ya Rabbi!` diyerek Kur`an ve eşyanın sırri tarafının, kalbimizde bir idrak haline geleceğini vurguladılar.

21 Aralık Pazar günü de Bursa genelinde yine Muhterem Hocamız`ın bir sohbeti vardı. Maneviyat dolu bir sohbetin ardından gönlü genç olan hanımlarla, kızlarla "Dert Çağrısı" kitap kritiği programımızı gerçekleştirmek için yola revan olduk. Yolda rahmet kucakladı hepimizi; ıslandık... Yağmur altında uzunca bir yol yürüdükten sonra nihayet Emir Buhari Kültür Merkezi`nde , muhteşem bir ortamda, sıcak çay ile sohbet ettik, kitabımızı konuştuk. Aç kalmadan açların hali; üşümeden üşüyenlerin hali anlaşılmıyormuş, anladık. Islak kıyafetlerle kritiğimizi yaparken, Mevlana`nın Şems`ten öğrendiği şey hatırımıza geldi; "Yeryüzünde üşüyen bir tek mü`min varsa, ısınma hakkına sahip değilsin." Ve Ebu`l-Hasan Harakani Hazretleri`nin sözü ;

"Türkistan`dan Şam`a kadar olan sahada birinin parmağına batan diken, benim parmağıma batmıştır. Birinin ayağına çarpan taş, benim ayağıma çarpmıştır. Onun acısını ben de duyarım. Bir kalpte üzüntü varsa o kalp benim kalbimdir.


GENÇ'ın Yazısı.