2008 yılında 22 yaşında iken tanıştım Genç Dergi ile, görev gereği matemlerin civarında fuhuş, uyuşturucu, alkol bataklığına saplanmış kendi yaşımdaki gençler ile uğraşmaktan dolayı negatif enerji ile dolan gönlümü, dinlendiren ve pozitif enerji ile dolduran dergi. Tanışmadan önce ihtiyarlayan gönlümü tanıştıktan sonra gençleştiren dergi. Bu yol onun seçimi diyerek umursamadığım gençlerin, kendisine değil günahına düşman olmam gerektiğini öğreten dergi. Sarhoşun narasına, kokusuna rağmen ona katlanıp derdini anlamaya çalışıp nasihat etmeyi öğreten, koku ve salyasına rağmen nasihat sonunda sarhoşun ağlayarak koynuna sarılmasına engel olamayan, “Abi, sen de mi sarhoşsun, benden tiksindirtmeyen sendeki şu şey nedir?” sorusunun cevabıdır Genç Dergi. Şimdi soruyorum sizlere, bu başarı kimindir kime aittir? Tabi ki sizlere, Genç Dergi ailesine ait, Tüm çalışma arkadaşlarınıza teşekkür ediyorum. Ne kadar gurur duysanız azdır. (Rumuz: Çevik)

Çevik rumuzlu okuyucumuz; yazdıklarınız bizleri duygulandırdı, hissiyatınız ve güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ederiz. Dergimizin sizin üzerinizdeki tesirini ve gönül dünyanızda sebep olduğu değişiklikleri okudukça sevindik, GENÇ ailesi olarak şükrettik. Yüreğinizdeki güzel manalara, kalbinizdeki merhamete selam ederiz. Ebedî gençliği arıyoruz hep birlikte, hiç durmayalım ve hayırlarda yarışalım...

İnanması güç, GENÇ Dergimiz 100. sayısına geldi, çok mutluyuz. 100 sayınızı kastederek, 100’ünüze söylemek istediğim bir şey var: GENÇ’i çok seviyoruz! (Osman Sur)

Osman Bey, çok teşekkür ederiz, sözleriniz bizleri gülümsetti. Gerçekten bizler de çok mutluyuz, hamd hâlindeyiz, şükürden aciziz. GENÇ’e duyulan sevgiyi ve ilgiyi bir emanet biliyoruz, layık olmaya çalışıyoruz. Hep birlikte nice yeni sayılarda buluşmayı dileriz... Sağ olun, var olun...

Dergi Değil Bir Dergâh

Samet İnekçi / İstanbul Üni. - Arap Dili ve Edebiyatı

Dört yıl oldu GENÇ’le tanış olalı, aradığımı bulalı. Kelimelerle ifade buyurmakta zorluk çektiğim bir dergâh. Çünkü burada gönül dili geçerliydi. Gönül dilinin ise ifadesi zordu. Elimden geldiğince ifade etmeye çalıştığım şu cümleler yetersiz kalacaktı. İçimde kaynayan gençlik ateşinin (müspet manada) dışa vurumudur Genç Dergi. Muhabbet bulduğum gönül dergâhı, elimi verdiğimde kolumun güvende olduğunu hissettiğim güvenlik merkezi. Karşısına geçip sadır sadıra verdiğimde susarak konuştuğum, hal diliyle anlaştığım bir sırat-ı müstakim bildiğimiz tariktir. Rabbimiz! Sen sevenleri birbirinden ayırma. Hem dünyada hem ukbada.

Hakuna Matata!

Muhammed Mustafa Kızılkaya / İstanbul Üni. Fen Bilgisi Öğretmenliği

Hakuna Matata! Bu ifadeyi GENÇ vesilesi ile gittiğim Tanzanya’da öğrendim, manası “problem yok” demektir. Genç Dergi de 100. sayısına kadar okurlarına %100’lük bir performans sergileyerek “Problem Yok!” sloganını söylemeyi başardı. Kuşkusuz bu performans derginin dertli insanlarla dolup taşmasına neden olmuş durumda. Bugünlere kadar gelinen süreçte biz şahit olduk ki çok farklı yazarlar, gazeteciler, fikir adamları, ilim adamları, genç yazarlar, genç gönüllü insanlar geldi geçti. Günümüzde de böyle insanların izini taşımaya devam ediyor. Genç Dergi dertli olan ve olmayan herkese hitap eden bir dergi. Genç Dergi gönül matbaasından çıkıp gönüllerimize ulaşan bir dergi. Hatta bir dergiden çok daha fazlası. Gönüllülüğü dillerden kalbe taşıyan bir dergi. Kalbe yolculuğun bir bileti misâli.. Allah GENÇ ailesinden razı olsun...


Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.