Eşi Benzeri Olmayan Bir Hadise: Mevlid
Asude Usluer
Mevlid Arapça doğum zamanı demektir. Asr-ı saadette kandiller yer almadığı için geçmişi pek eskiye dayanmamaktadır. Osmanlı padişahı 2. Selim’den itibaren minarelerde kandil yakılmasıyla beraber kandil denilmeye başlamıştır.
Rasulullah (s.a.v.) efendimiz miladi 571 senesinde Rebiu-levvel ayının 12. pazartesi günü sabaha doğru tan yeri ağarırken Mekke haremindeki Haşim oğulları mahallesinde babasından kalan saadetli hanelerinde dünyayı şereflendirdiler.
Ahmet bin Hanbel (r.a.) Müsned isimli kitabında şöyle söylemektedir. “Peygamber efendimiz pazartesi günü dünyayı teşrif etti. Hacer-i Es ‘adı pazartesi günü yerine koydu. Pazartesi günü ilk vahye mazhar oldu. Mekke’den Medine’ye hicret için pazartesi günü yola çıktı ve Medine’ye pazartesi günü geldi. Pazartesi günü dar-ı bekaya irtihal eyledi.”
Bu noktada şunu da belirtmek isterim ki şimdilerde ortaya çıkan, insanları psikolojik olarak etkileyip pazartesi gününü kötü gibi gösteren “pazartesi sendromu” sözü tamamen İslam düşmanlarının ortaya çıkardığı bir algıdır. Zira pazartesi çok mübarek bir gün olmasına rağmen bu algı yüzünden kötü bir günmüş gibi lanse edilmektedir. Müslüman uyanık olmalıdır. Peygamber efendimizin dünyaya geldiği ve daha nice mübarek hadiselerin zuhur ettiği pazartesi gününü kimsenin kötü göstermesine müsaade etmemeliyiz.
Peygamberimizle İlgili Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerifler
Andolsun ki içlerinden kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Hâlbuki onlar daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.” ( Al-i İmran Suresi 164. Ayet )
Peygamber efendimizin nesebinin pak ve yüce olduğuna dair birtakım hadis-i şerifler:
-Ben nesep, sıhriyyet ve hasep itibariyle sizin en hayırlınızım.
-Adem(a.s.)’dan beri ceddimde zina bulaşmış kimse olmayıp hepimiz nikah üzere gelmişizdir.
-Benim anam ve babam meşru olarak evlendiler. Hak Teâlâ beni tertemiz olduğum halde temiz bir nesilden yine temiz bir rahime nakletmiştir. Her ne zaman ecdadım ikiye ayrıldıysa Allah-ü Teâlâ beni muhakkak en şerefli ve hayırlı tarafta bulundurmuştur.
Âmine Hatun’un Dilinden Veladet
Fahri kâinat efendimiz her hususta mükemmel olduğu gibi doğum anıda mükemmeldir. Âmine validemiz doğum gecesini şöyle anlatır:
“Ben diğer hanımlar gibi hamilelik zahmeti çekmedim. Rüyamda bana sen insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman adını Muhammed koy dediler.
Doğum vakti geldiğinde kulağıma büyük bir ses geldi. Ürktüm. Hemen bir akkuş geldi. Kanadıyla arkamı sığadı. Üzerimdeki korku ve sıtma halleri geçti. Birde baktım etrafımı Abdimenaf kızları gibi boylu boslu kadınlar çevirmiş. Öyleki ben onlar kadar yüzü nurlu kadın görmedim. Bunlardan biri beni arkamdan tutuyordu. Çok susamıştım. Biri yaklaşarak beyaz bir kâse içinde bir şerbet sundu. Alıp içtiğim zaman etrafımı nur kapladı. Sütten ak kardan soğuk baldan tatlı bir şerbetti. O anda Muhammed (s.a.v) dünyaya geldi. Sonra bunlardan birisi Firavun ’un zevcesi Asiye diğeri İmran kızı Meryem öteki de cennet hurilerinden olduğunu söylediler.”
O Gece Meydana Gelenler
O öyle bir peygamber ve öyle yüce bir insan ki; o Hz. İbrahim’in duası, Hz. İsa’nın müjdesi, dedesi Abdulmuttalip ve annesi Amine’nin rüyasıdır. O yerde insanların gökte meleklerin methettiği bir zattır.
O peygamber ki onun doğumuyla nice hadiseler meydana gelmiştir. İşte meydana gelen hadiselerden bazıları:
-Semave vadisi taşmıştır.
-Kisra’nın sarayındaki 14 burç yerle bir oldu.
-Kâbe’deki putlar yıkıldı.
-Sava gölü kurudu.
-Mecusilerin 1000 yıllık ateşi söndü.
Sözü Tamamlarken…
Fahri kâinat efendimiz için mevlit okutmak peygamber efendimize sevgi ve bağlılığın bir ifadesidir. Fakat bunu bir ibadetmiş ya da yapılması şart olan bir şeymiş gibi adet haline getirmek sakıncalıdır. Zira İslamiyet öyle ince bir çizgidir ki bazı sevgi ve saygı göstergesi olan durumları abartarak farzmış ya da sünnetmiş gibi davranmak kişiyi o ince çizginin dışına kaydırabilir.
Sözümüzü Süleyman Çelebi’nin Mevlid-i şerifinden iki kıtayla bitirelim.
Âmine hatun Muhammed anesi
Ol sedeften doğdu ol dür danesi
Çünkü Abdullah’tan oldu hamile
Vakt erişti hefte vü eyyam ile
Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Çok alametler belirdi gelmeden
GENÇ'ın Yazısı.