Nasıl GENÇ Oldum?
2011 yılı, Ocak ayının son günleriydi. İlk defa Genç Dergi`yi görüyordum. 2010 Bahar sayıları elimdeydi. Çok hoşuma gitmişti dergi.
Şubat 2011 sayısı çıkar çıkmaz gidip almıştım. "Bu Sene Sevgililer Gününü Kutluyoruz" kapağı beni büyülemişti. Tam da o sıralar bizim mahalledeki Altınoluk sohbetlerine katılmaya başlamıştım. Bir yandan sohbetlerle kendimi geliştiriyor, bir yandan da “GENÇ”leşiyordum.
O zaman karar verdim, dedim ki: "Gün gelecek, ben bu dergide olacağım."
Zamanla Genç Şiir grubuna şiirler göndermeye başladım. O vesileyle mail üzerinden Genç Dergi Yazı İşleri Müdürü Süleyman Ragıp Yazıcılar abiyle tanışmış olduk.
6 ay sonra, Mayıs`ın son demlerinde dergiye gittim, fakat Süleyman abi hastanedeydi. Böbrek sıkıntısı varmış, göremedim.
Mayıs`ın son günüydü herhâlde, nihayet Süleyman abiyle görüşebildim. Biraz sohbet ettik, üniversite sınavına hazırlandığımdan bahsettim. Böylece yüz yüze de tanışmış olduk.
Aradan 3 ay geçti, Temmuz`un son haftası memleketime gittim. Amcamın oğluna (kendisi benden büyüktü) GENÇ`i anlattım, birkaç dergi hediye ettim. Hep GENÇ`leydim. :)
Eylül 2011`in yarısında oturduğumuz mahalledeki yurda gittim bir gün. Orda çay içtik, muhabbet ettik derken bir abi vardı misafir olarak. Meğer yurtlarla ilgilenen abiymiş Hüdayi Vakfı’nda. Tevafuk, ben de yeni üniversite kazanmışım, hemen beni yurda yönlendirdi.
Onun vesilesiyle Üsküdar`a geldim, önce yurdu bulamadım. Dergiye bir gireyim dedim. Süleyman abiye:
“Abi ben üniversiteyi kazandım, yurda kayıt olacağım, artık burdayım” dedim.
Sağ olsunlar yurdu tarif ettiler, buldum, kayıt oldum.
O gün Genç Dergi Editörü Mehmet Lütfi Arslan abiyi de görmüş oldum. Hediye kitaplar hâlâ neden tamamlanmadı diye herkesi fırçaladı. Ben şok olmuştum. Nasıl etkili bir nazarı var, hâlâ unutamam. :))
Bir hafta sonra yurda yerleştim. Hafta başı da aldım bilgisayarımı geldim dergiye.
"Ben artık buradayım."
Süleyman abi bana bir stajyer masası verdi. Oturdum, takılıyorum. Bir süre sonra sıkıldım.
“Abi bana iş ver.” dedim.
“Ne iş yaparsın?” dedi, “Ne iş olursa.” dedim. :)))
“Yazı girer misin siteye?”
“Girerim.”
Ve başladım Genç Dergi`nin yenilenen sitesine arşivden yazılar eklemeye. O gün bugündür arşive yazı eklemek benim en sevdiğim işlerden birisi.
Yavaş yavaş GENÇ ailesini tanımaya başladım. Grafik Tasarım’dan Semih Taneri abiyi tanımazdan evvel "Abi siz Photoshop biliyor musunuz?" diye sormuştum. Uzunca bir süre herkes bu sözüme gülmüştü. :))
Buluşmalar, şölenler, projeler derken 40 aydır GENÇ`teyim.
Son 40 sayının hazırlanışına şahidim.
Acısıyla, tatlısıyla...
Nice 40`ları daha görmeyi nasip etsin Rabbim.
Ve burada bana kucak açan, beni yetiştiren, her zaman ve mekândaki heyecanımı anlayışla karşılayıp beni hiç engellemeyen, hep önümü açan Süleyman Ragıp Yazıcılar Abim, bir ömür beraber olmak duasıyla…
Hepinizi çok seviyorum. İyi ki varsınız. Sevgili GENÇ!
Muhammed Murat Tutar'ın Yazısı.