Bütün Kızlar Toplansak ve Sorsak!
Ayşegül Öztoprak
Bütün kızlar toplansak ve sorsak neden yıprandığımızı...
Yeni bir yıla girerken; üniversitelerin keşmekeş havasını yeterince soluyup dönemin sonuna yaklaşırken; yine güzel bir çevrede olamamanın bize neler kaybettirdiğinin hesabını tutarken; kısacası biraz daha büyümüşken; dönüp içimize, aslımıza bakmaya niyetlendik. Aslımızın aslı olan bir halden, utanmaktan bahis açtık. İnsanların en başından beri peygamberlerinden duyageldikleri bir kelamın aslını bulma yoluna çıktık: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap.”
Utanmayı gündemimize aldık. Utanmanın kızların gündemine ayrıca yakıştığını söyleyebiliriz. Ayrıca utanmanın en çok kızlara yakıştığını da söyleyebiliriz. Bu bahis “bir genç kız kadar hayâlıydı” ifadesiyle sık sık kızlarla da anılır zaten.
Bütün kızları neden yıprandığımızı konuşmak üzere toplasak, cevabı yine, gün geçtikçe elimizden alınmaya çalışılan, her gün bir tüketim nesnesi haline dönüştürülen her hangi bir hassasiyetimizin yitirilmesi ile gittikçe azalan hayâ cevherinde aramamız icap ederdi. Bütün kızları toplamak bir başka bahara kalsın, biz kendimizi toparlamaya ve tuz buz olmadan kristal kalmaya çalışalım…
Bu haberi yazarken Mevlana İdris Bey, “Kar ve nar, ikisinde de hayat var.” diye bir tweet attı ve Seyfullah Bayram Bey’de kendisine “ikisinde de ar var.” diye mukabele etti. Aslında gerçek bir hayat “ar” ile var.
Konya’dan selamlar…
Not: Google’da “haya” diye arama yapmak isterseniz, size “hayat” diye arama önerisi sunar.
GENÇ'ın Yazısı.