Kalbim Sende Kaldı!
“Kalbim sende kaldı” demektir Bagamoyo. Bir yıl boyunca Afrika’nın renkleri içerisinden, suretimizin meftun olduğu o hakikat rengini bulup çıkarmak için bir çabaydı bu sayfa. Bir insanın haklılığından bahsederken, bir eylem için gösterdiği hız ve biçime bakarız. Yüzyıl önce işlenmiş bir suçun özrü bugün dilenmez bunu biliriz. Acı aynı değildir, muhataplar aynı değildir, siz aynı değilsinizdir. Bir haksızlık ortaya çıktığında o an verilen tepki ve bu tepkinin hızıdır sizi siz yapan. En güçlü yargı sistemi bile kalplerin derununa vakıf olamaz. Kalbimizde hâlâ “ırkçılık” gibi bir illet boy veriyorsa bunu törpüleyip ilahi mahkemeye öyle varmalı. En “küçük” haksızlığın bile aynı hız ve biçimde reddedildiği bir vicdanı eğirmek için çabalamalı. Bu çaba hiç dinmesin Rabbim. Senin mülkünde sürekli kendi benliğini yurt edinen müflis kullara dönüşmeyelim. Hayatımızı ihtiraslarımız kemirirken ve sistemler üzerimize sürekli toprak atarken elini aramaktayız. Bu yüzden kıtalar arasında, yüzler ve kelimeler arasında dolanmaktayız. Bu yüzden bulunduğu yerden başını uzatıp da haksızlıkların envanterini tutanlar var. Yüzünü yüzümüzden çevirme Rabbim. Yüzümüzdeki bencilliği silme gayretindeyiz, bize Orta Afrika’dan, Darfur’dan, Mısır’dan tebessümler bahşet. Alnımızdan tutup bizi toprakta birleştiren kudretinle, üzerimizde hep o gökkuşağı gibi renkler barındıran lütfunla, dağınıklığımızı gider. Bu sayfaları, kelimeleri ve inatçı benliğimizi senin müşfik ellerine bırakıyoruz. Renklerin ve ruhların tartılacağı mizanın sahibi sensin.
Dünya Nüfusunun Dörtte Biri Afrika’da Yaşayacak
UNICEF tarafından hazırlanan Nesil 2020 / Afrika Raporu’na göre, 2050 yılında dünya nüfusunun dörtte biri Afrika’da yaşayacak. Gelecek otuz beş yılda kıtada iki milyar çocuğun dünyaya gelebileceği söyleniyor. Buna göre her yüz kişiden yirmi beşi Afrikalı olabilir ve bunların yüzde 40’ını beş yaşın altındaki çocuklar oluşturabilir. Rapora göre şu anda 1,2 milyar olan Afrika nüfusu 2100 yılında 4,2 milyara ulaşacak. Şu anda Asya ile karşılaştırıldığında oldukça düşük olan nüfus yoğunluğunun ise 2050 yılında kilometrekare başına 80 kişiye ulaşması bekleniyor. UNICEF’in hesaplamalarına göre 2030 yılına kadar Afrika’nın büyük çoğunluğu da şehirlerde yaşayacak.
Ebola nedir?
İnsanlarda ve bazı hayvanlarda viral hemorajik ateş şeklinde ciddi hastalık formlarına yol açan virüstür. Virüsün şekli Ebola nehrine benzediği için bu adı almıştır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 4. Risk Grubu Patojen olarak kabul edilmektedir. Çok tehlikeli bir virüstür. İshal, kanama, deri döküntüleri ve yüksek ateşe neden olur. Adını, Afrika’daki bir nehirden alır. Bulaşıcıdır. Kontrol altına alınmazsa salgınlar görülür. Hastaların kan ve vücut sıvıları ile bulaşır. Hava yoluyla bulaşma tespit edilmemiştir. Son günlerde Batı Afrika ülkelerinde yeniden ortaya çıkması paniğe yol açmıştır.
Onların Vakıfları Var
Oumar Kanoute: Fransız Milli Takımın’da oynamayı ve 2003 yılında İngiliz vatandaşlığına geçmesi için aldığı teklifi reddetmişti. Terör Devleti İsrail’i protesto etmek amacıyla golünden sonra formasını çıkartarak tişörtündeki Filistin yazısını tüm dünyaya gösterdi. Dünyanın en fakir 3. ülkesi olan memleketi Mali’deki yoksul çocuklar için ‘Kanoute Derneği’ni kurdu. Bir ‘Çocuk Köyü’ oluşturarak yetimlerin okutulmasını sağladı. Sevilla kentinde yıkılmak üzere olan bir caminin bulunduğu arazinin tapusunu satın alarak, camiyi bölgedeki Müslümanların hizmetine sundu. Formasındaki bahis reklamının üstüne siyah bir bant çekerek maça çıktı.
Samuel Eto: İspanya’da ırkçı saldırılara uğrayan, Kamerunlu Samuel Eto’o da yardım faaliyetleri konusunda oldukça aktif. Mart 2006’da kurduğu Samuel Eto’o Vakfı, Batı Afrika’da yardım faaliyetleri düzenliyor. Vakıf bunun yanında sağlık hizmetleri, yoksullukla mücadele, kültürel faaliyetler, çocukların gelişimi gibi alanlarda da çalışmalar yürütüyor.
Didier Drogba: Futbol hayatı başarılarla dolu, seveni çok fazla. 2 defa Afrika’da yılın oyuncusu seçildi. 2007’de kurduğu Didier Drogba Vakfı’yla başta ülkesi Fildişi Sahilleri olmak üzere Afrika’daki diğer insanlara yardım yapmaya başladı. Onun en büyük hayali, doğduğu yere bir hastane kazandırmaktı, bunu başardı. İngilizlerin ünlü The Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan bir makalede, ülkesi için yaptıklarının Fildişi Sahili Devlet Başkanı’ndan daha fazla olduğu yazıldı. Hayatını anlattığı kitabının ve oynadığı reklam filmlerinin gelirini ülkesi için bağışladı. Ülkedeki savaşa rağmen Fildişi Sahilleri Millî Takımı 2006 Dünya Kupası’na katılmaya hak kazanınca, Drogba eline mikrofonu aldı ve halkına seslendi: “Biz bugün tüm Fildişi halkının bir arada var olabileceğini, tek bir amaç uğruna oynayabileceğini gösterdik. Biz kutlamaların insanları birleştireceğinin sözünü verdik. Size dizlerimizin üzerinde yalvarıyoruz... Lütfen silahlarınızı bırakın!” 5 yılda üç binden fazla insanın hayatına mal olan savaş, Drogba’nın bu sözleriyle sona erdi.
Afrika’da Son Bulan Arayış
O meşhur Sarhoş Gemi şiirinin sahibi Arthur Rimbaud, 18’li yaşlarda şiirin zirvesine ulaşmış, 21 yaşında ise şiiri bırakmıştır. Kendisine isnat edilen suçlamalara bakılırsa gençlik yılları pek de düzgün geçmemiş, ömrünün son yıllarında Etiyopya’nın Harar bölgesine yerleşerek ticaret yapmış, sağ bacağı kesildikten sonra bile seyahatlerine devam etmiştir. Netameli bir hayatın ardından İslam ile şereflendiği söylentiler arasındadır. Harar’ın o eşsiz güzelliği ve manevi ortamının Rimbaoud’u etkilemiş olma ihtimali yüksektir.
Etiyopya (Habeşistan) Hakkında Kısa Kısa
• Etiyopya kelimesi ‘’Sarı yüzlü insanların vatanı’’ anlamına geliyor. Etiyopya insanı diğer Afrika yaşayanlarından farklı olarak sarıya yakın yüz renkleri ile bilinmektedir.
• Afrika kıtasında esarete düşmemiş tek Afrika ülkesidir Etiyopya. 1936-1941 arasındaki Mussolini İtalya’sının istila ve işgal hareketini saymazsak, tarihi boyunca bağımsızlığını koruyabilmiş ve Afrika Kıtası’nın Avrupalılarca sömürge yapılamamış tek ülkesidir.
• Her mevsim yemyeşil olan Etiyopya’da yazın klimaya kışın ise sobaya ihtiyaç duyulmuyor.
• Etiyopya’nın tarihi Harrar kentinde yaşayan halk kendini Osmanlı olarak tanımlıyor. Şehirde Osmanlı’dan kalma bir kapı bulunuyor.
• Etiyopya’da dünya alfabelerinden farklı bir alfabe kullanılıyor, ülkede 81 farklı dil konuşuluyor ve kendilerine özgü bir takvim ve saat sistemleri var.
• Etiyopya dünyaca ünlü şampiyon maratoncular yetiştiriyor.
• Farklı güzellik anlayışlarıyla Mürsi kabilesi de Etiyopya’da. Hani şu alt dudaklarına kocaman tabla takarak gezinen kadınlar.
• Afrika ülkelerinin tek çatı altında toplandığı Afrika Birliği’nin Merkezi de Addis Ababa’da.
• Mavi Nil’in kaynağının Tana Gölü Etiyopya’da. Yalnız, tarihte yapılan bir anlaşmadan dolayı nehirden istifade edemiyor halk.
Ayşegül Genç'ın Yazısı.