Biz Buyuz, Başka Türlü Olamayız! (Video)
Allah Teala Kuran-ı Kerim`de bahçe sahipleri hakkında şöyle bir kıssayı bizlere bildirir:
Bahçe sahibi bir salih zat, kazancından bir kısmını ihtiyaç sahipleri için harcardı. Vefatının ardından bahçesi oğullarına kalınca oğulları bu yardımı yapmaktan kaçındı. Kendi aralarından gizlice erkenden bahçedek mahsulu toplama kararı aldılar. Böylelikle ihtiyaç sahiplerine hiçbir şey kalmayacaktı. Ancak Allah bu tavırlarından dolayı bahçelerine bir musibet gönderdi ve bahçe sahipleri ortada kalakaldılar. Niyetlerinden de pişman oldular.
Allah Teala kıssayı şu sözle bitiriyor: "İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!" (Kalem, 68/33)
Dünya hayatı kazançlarla dolu. Çalışıp uğraşarak Allah`ın nimetlerini kazanma gayretinde koşuyoruz. Eğer ki hayırda harcıyorsak kazançlarımız elbette ahirette de bize kazandıracak. Ama bu kıssada olduğu gibi "mal korkusu"yla kazancımızı kendimize saklar ve ihtiyaç sahibi birini gördüğümüzde yüz çevirirsek, kazancımız bize ancak azap olacaktır.
Millet olarak yüzyıllardır yaşadığımız topraklara hep paylaşma, yetimi ve yoksulu doyurma hassasiyeti aşıladık. Dedelerimiz karnı aç bir kimseyi görünce doyurdu, yolda kalmışı evine misafir etti, kendi ihtiyacı olsa bile kimi zaman başkasının ihtiyacını giderdi. Tüm bunları da Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed`i örnek alarak, onun izinden gitme gayesiyle, Allah rızası için yaptı.
Bu diğergam milletin torunları, yani bizler de aynı hassasiyetlerle Efendimiz`in izinden gitmeye devam ediyoruz. Bunun için bir test gerçekleştirilmiş.
TRT tarafından hazırlanan bir program çerçevesinde kurulan ekip, bir markette alışveriş yapan bir kadının çocuğuna süt, bez, ekmek almasını konu ediniyor. Ancak bu kadının parası çıkışmıyor. Programın amacı bu olaydan habersiz sıra bekleyen vatandaşın nasıl davranacağını görmek. "Biz buyuz!" dedirten bir sonuç çıkıyor karşımıza.
Evet, biz buyuz. Başka türlü olamayız.
Muhammed Murat Tutar'ın Yazısı.