Bilginin İslamileştirilmesi(!).. Breh breh breh! Ne kadar da havalı, ne kadar da entelektüel bir ifade! Müslüman entellerin gözde tartışma  konusu. Modern Müslüman âlimlerin kadim sorunsalı. Hadi bir el atayım; bu konu da kapansın artık!

slam Som Bilgidir.

Bilginin islamileştirilmesi(!).. Breh breh breh! Ne kadar da havalı, ne kadar da entelektüel bir ifade! Müslüman entellerin gözde tartışma  konusu. Modern Müslüman âlimlerin kadim sorunsalı.

Hadi bir el atayım; bu konu da kapansın artık:

Arkadaşlar! Öyle bir element yok(!) Öyle bir elemente gerek de yok(!) Zira bilginin İslamileştirilmesi diye bir ihtiyaç yok. Çünkü zaten;  İslam demek; bilgi demek. Som bilgi demek hem de! Kur’an ve ondan neşet eden din, baştanbaşa bilgi iken neyi neye  dönüştüreceksin!

Allah’ın Yarattığından Başka Bilgi mi Var?

Allah mesela Maide 97’de “… Bunlar; göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah’ın bildiğini ve Allah’ın (zaten) her şeyi hakkıyla  bilmekte olduğunu bilmeniz içindir” derken buna işaret etmiyor mu? Bilgiyi yaratan Allah iken... Bizler de bilginin sahibinin halifeleri  iken; sanki Allah’ın yaratmış olduğunun dışında bazı başka bilgiler de varmış da; bunların da İslamileştirilmesi gerekiyormuş gibi bir yanılgıya nereden düşüyoruz? Âlemlerde fen adına; matematik adına, tıp adına, edebiyat adına, sosyoloji adına, psikoloji adına,  siyaset bilimi adına… hangi bilgi var ki Allah’ın; dolayısıyla İslam’ın; dolayısıyla Müslümanların olmasın? Allah İslami olmayan bilgi  mi yaratmış? Hadi canım sen de!

Bilgiyi İslamileştirecekmiş(!) Pöh! Sen önce kendi düşünce tarzını İslamileştir. Daha bilginin İslam; İslam’ın bilgi olduğundan haberi  olmayanlar; bir de âlim sıfatıyla “bilginin İslamileştirilmesi” gibi saçmalıkları tartışıyorlar ya hâlâ!.. Yuh olsun!

Bilime Uygunsa İslam’a; İslam’a Uygunsa Bilime Uygundur

Kardeşlerim! (Yazar bu ünlemi kaleme alırken; devasa bir meydana bakan, yüksekçe bir balkondan, elinde megafonla, yüz binlere seslendiğini hayal etmektedir…) Eğer bir mesele; bilime, akla ve mantığa uygunsa İslam’a da uygun demektir. Ancak İslam’a uygun  olup, bilime aykırı gibi gözüken bazı meseleler de olabilir. Sebebi şudur: Bilim, henüz İslam kadar ileri olmadığı için; şimdilik, söz  konusu İslami hükmü anlayamamış, dolayısıyla açıklayamıyor olabilir. Bilim yeterince geliştikten sonra görülecektir ki: Bir vakitler bilime aykırı olduğu zannedilen; söz konusu hüküm, zaten başından beri bilimselmiş. Yani; bu gibi çelişki durumları genellikle o  zamana keşfedilmiş bulunan bilimin İslam’dan geri olmasından kaynaklanır. Ancak işin doğası gereği; genellikle dinin geri, bilimin ileri olduğu zannedilir. Geçici bir durumdur. En fazla üç yüz dört yüz yıl, bilemediniz birkaç bin yıl içinde; işin iç yüzünün söylediğim gibi  lduğu anlaşılır. İddiaya girmek isteyen varsa, buyursun; buradayım.

Hayırda Kullanılıyorsa İslamîdir

Bilginin İslamileştirilmesi(!) yerine; bilginin İslami prensiplere uygun kullanılmasından söz edilebilir ama. Şöyle ki; İslam, prensip  olarak, Allah’ın kullarına verdiği her nimetin –ki bilgi en büyük nimetlerdendir- mahlûkatın yararına olacak şekilde kullanılmasını şart koşar. Bilgi başta olmak üzere herhangi bir nimet, yarar -hadi eski moda severler için “hayır” diyelim- için kullanılıyorsa; durum İslam’a uygundur.

(Kâfire Bile Kâfir Denmez)

(Velev ki kâfirin biri böyle yapmış olsun. Ayrıca; bizim o kâfir dediğimiz; söz konusu müslümanca fiiliyle ilgili olarak, o fiilin alanında Müslüman kabul edilir. Zira o fiille birlikte tevhidin karasularına girmiştir. Ki kanaatimce; işbu sebepten dolayı kâfire bile kâfir  dememek gerekir. En azından külliyen. Lakin nedense bazılarımız sırf bazı konuları kendisinden farklı yorumluyor diye “Ben  Müslümanlardanım” diyenlere bile kâfir damgası vurabiliyorlar hâlâ. Esefle kınıyorum. İyi ki Rabbimiz Allah!..)

Bilgiyi Uygulayanların İslamileştirilmesi

Mesela nükleer bilgi; her bilgi gibi İslamidir. Lakin bu bilgi kâfirce kullanıldığı zaman; atom bombası yapmaya, o bombayı sana karşı  çıkanların kafasında patlatmaya, o güçten yararlanarak; mahlûkatı ezmeye, zulmetmeye yarar. Aynı bilgi, İslami prensiplere uygun  olarak kullanıldığında ise; enerji sorununun giderilmesine, açların doyurulmasına, çıplakların giydirilmesine, her türlü hizmetin daha düşük maliyet, daha yüksek kalite ile yapılmasına yarar. Yani sorun; bilginin İslamileştirilmesi değil, bilgiyi uygulayanların İslamileştirilmesidir aslında…


Sinan Özgenç'ın Yazısı.