İyi Kitap İyi Baskı!
Henüz genç yaşlarda klasikleri okumaya karar veren bir okur, kötü baskılarla karşılaşarak Dostoyevski’nin, Tolstoy’un, Balzac’ın sıkıcı olduğunu söyleyebiliyor, okumaya küsebiliyor.
Geride bıraktığımız Ocak ayı, yalnızca 2014’ü tarihe gömmedi. 2015 senesi ile birlikte, birçok yazarın vefatının üzerinden 70 yıl geçtiği için, bu yazarların eserlerindeki telif hakları da tarihe gömüldü. Artık, 2015 ile birlikte vefat yılları üzerinden 70 sene geçen her yazarı, her yayınevi dilediği gibi basabilecek. Bu sene telif hakları düşen en önemli yazar, sanırım hemen herkesin onay vereceği üzere Küçük Prens’in müellifi Antoine de Saint-Exupéry’dir.
Şüphesiz, okur için, bir ürünün tekelden serbest piyasaya geçişiyle fiyatların ucuzlaması etkisi yapacağını düşünürsek sevindirici bir haber gibi. Fakat farklı sıkıntılara da sebep olabiliyor. Örneğin, birkaç yayınevinin özenerek hazırladığı baskıların yanında, birçoklarının özensiz çevirilerle kötü baskıları da büyük bir kalabalığı oluşturuyor. Bu kalabalık, okuma macerasının henüz başında olan ve iyi baskıları hangi yayınevlerinin yaptığını bilemeyen bir okur için kötü bir durum. Misalen henüz genç yaşlarda klasikleri okumaya karar veren bir okur, bu kötü baskılarla karşılaşarak Dostoyevski’nin, Tolstoy’un, Balzac’ın sıkıcı olduğunu söyleyebiliyor, okumaya küsebiliyor.
Peki, nelere dikkat etmeli?
Mevcut baskılar arasında en iyisini bulabilmek için, mümkünse yayın-basım işleriyle iştigal eden bir bilene danışmak en kısa yoldur. Böyle bir fırsatımız yoksa;
- Eğer aradığımız çeviri bir eserse, çevirmenin daha önce yaptığı işlere bakmak gerekir. Çevirmenin, tercümeyi eserin ana dilinden mi tercüme ettiği yoksa farklı bir tercümenin tercümesini mi yaptığı önemlidir. (Misalen Dostoyevski’yi, Rusça aslından değil de İngilizceden tercüme etmek gibi.) Çevirmenin, çevirdiği dile hâkimiyetinin yanında Türkçe’yi ne kadar iyi kullandığı da okuduğumuz metin için önemlidir.
- Eser, eğer Türkçe yazılmış ise, dikkat edeceğimiz; eserin ne kadar aslına sadık kalınarak basıldığıdır. Sadeleştirilmiş basımlar, çoğu zaman yazarın yazdığından çok farklı olabiliyor. Bunların yerine, aslına sadık kalınarak basılanlar tercih edilmelidir.
- Baskı kalitesinde bir diğer önemli nokta, kullanılan malzemedir. Kitap, muhtevasıyla birlikte kâğıt ve kapak kaliteleri, iç ve dış intizamıyla da cezbedebilmelidir. Tabi, muhteva her zaman önceliklidir fakat, kötü bir kapak görseli ya da iç mizanpaj okuru kitaptan soğutabilir. Yine de bu, muhtevanın yanında en son bakacağımız husustur.
Okurken keyif almak ve okumaktan istifadenin en üst düzeye ulaşmasını sağlamak için iyi bir kitap kadar, kitabın iyi basılması da önemlidir. Unutmamak gerekir!
Mehmet Emin Gül'ın Yazısı.