Çaya Çorbaya Proje
Ortaya çıkma, kendini belli etme, özel olma, kontrol etme ihtiyacı; güç, dikkat ve hep daha fazlasına duyulan ihtiyaç kendimizi güçlendirme veyahut güçlü gösterme isteğinin birer yansımaları. Sürekli önemli biri olamama korkusu yaşıyoruz. Proje elimizden tuttu ve bizi önemli biri yaptı.
Modern zaman bizden hızlı olmamızı istiyor. Kısıtlı olarak tanımlanan Allah’ın sonsuz nimetlerinin, azgın nefislerimizi teskin etmesini, kendine görev bellemiş kapitalist dünyanın neferleri bizden az zamanda çok ürün ve çok kâr bekliyorlar. Eşyaya sahip olmayı hayata sahip olmakla eş tutan bu anlayış, her geçen gün yeni ürettiği kavram ve olgularla zaten çok tüketmeye alışmış insanı motive etmeyi de ihmal etmiyor. İnovasyon (yenilikçilik-yenilik) yakın zamana kadar en çok duyduğumuz kavramlardan sadece biriydi. Öyle ki bir yenileşme hastalığı alıp başını gitmişti. Sahneye çıkması ve şöhretinin şiddeti zaman zaman değişiklik gösterse de o kavramlardan biri de “proje” kavramı. Proje, başlaması ve bitişi belirli bir süreye bağlı olan bir işi, bir bütçe dâhilinde planlayarak başlatmak, yürütmek ve kontrol ederek sonuca bağlama süreci diye tanımlanıyor.
Sonucunda mutlak başarı, kâr ve verimlilik beklenen zamanımızın tuhaf dünya işlerinde oyunu kuralına göre oynamayı artık herkes öğrendi. Önceden belirlenen kalıplaşmış yöntem ve usullerle eşitlik ve fırsat yakalama arayışı alelade bir hal almış durumda. İşte proje kavramı ve kapsamı da bu fırsat ve eşitlik tutkunu yeni insanımızı cezbeden en önemli araçlardan birisi. Başarı ve iş yapabilme projelerle birlikte farklı algılanıyor ve başarı duygusu bambaşka bir şekilde tecrübe ediliyor. Zamanın para demek olduğu bir dünyada iş yapmanın zevkine varmak giderek azalıyor. Proje yazmadan iş yapmak fazlasıyla demode ve yavaş bulunuyor. Nereye gitseniz, hemen her alanda ve kademede iş yapan insanların ağzında pelesenk olmuş durumda proje kelimesi. ‘Buna bir proje yazalım’, ‘Bunu bir projelendirelim’, ‘Projeyi yaz, parayı kap’, mürekkep görmüşlerin toplantı masalarına meze olmuş durumda. Proje kelimesini son yıllarda bu kadar çok duymamızın altında devlet organlarının sivil inisiyatifleri destekleme adına dağıttığı fonlardan pay kapma yarışının olduğu yadsınamaz. Bu fonlardan pay almak için ‘Proje döngüsü’ adı altında eğitimler bile veriliyor. Şeklin ön planda olduğu bu projeler çoğu zaman birbirini tekrar eden ya da proje kılıfına sokulmadan önce de aynı anlamı ihtiva eden içeriklerden oluşuyor. Aslında proje içerisinde yazılanlar, gerekçeler, ulaşılmak istenen neticeler, ıvır zıvır alınan parayı meşrulaştırıyor. Neticede rakamlar, enine boyuna süslü grafikler, çok sayıda insanla daha geçici ve sığ ilişkiler kurmamıza neden oluyor.
Sermayenin evrenselleştirici gücü karşısında iş tutma şekli artık öyle bir hal aldı ki projesizliğin taşralılığa, ufuksuzluğa götürdüğü kabul ediliyor. Güya iş yapma şeklini projelerle ifade etmek, dillendirmek, dünyanın karmaşıklığının yadsınmasına ve basitleştirilmesine neden oluyor. Böylece projecilik, bilgiyi ve anlamı göstergelerden oluşan bir moloz yığınına indirgeme sanatı oldu. Projeci mantığa göre belirsizlik, ihtimalli durumlar, seçeneklilik hayatî birer olgu değildir; her şey açık yasalara bağlıdır. Hem kişi hem de başkaları için nerede ne yapılması ve yapılmaması gerektiği kuralların denetimindedir. Başarı ve takdir artık sadece projeler neticesinde gelmektedir. Verimliliğin nesnel ölçüsü olarak parasal kazanç kıstas alındığından sadece sayılabilir olan gerçektir; bu da ancak bir proje etrafında değerlendirilebilir.
Ortaya çıkma, kendini belli etme, özel olma, kontrol etme ihtiyacı; güç, dikkat ve hep daha fazlasına duyulan ihtiyaç kendimizi güçlendirme veyahut güçlü gösterme isteğinin birer yansımaları. Sürekli önemli biri olamama korkusu yaşıyoruz. Proje elimizden tuttu ve bizi önemli biri yaptı. İşlerini hayırhah duygular içinde ve zamanın hakkını vererek içtenlikle yapanlar vardır. Bu insanların etkileri, yaptıkları işin çok ötesine geçer. Proje ile çalışmak, yapılan işte teknik açıdan iyi olmak manasına gelmekle birlikte, iş başındaki insanların dikkatlerinin büyük kısmını kendi üzerlerine odaklamalarına ve sürekli görünür olma isteklerine neden olabilmektedir. Projeler, temel hedefleri görünme veya güç gösterisi olanları ötelere taşımaktan yoksundurlar.
Ali Can'ın Yazısı.