Sultan II. Murat Han’ın, en sevdiği muhasiplerinden birine sohbet çıkışında elli sopa vurdurması şaşkınlıkla karşılanırken, söz konusu dayağın aslında Padişah’ın değil de bizzat dayağı yiyen muhasibin iradesiyle organize edildiğinin ortaya çıkması ise öncekinden daha da büyük bir şaşkınlığın oluşmasına neden oldu.

Sultan II Murat Han’ın musahiplerinden (sohbet arkadaşlarından) birinin, huzurdan ayrılırken bahşiş verileceği sırada Padişah’a şöyle dediği kaydedildi: “Padişahım! Bugün altın istemem. Onun yerine bana yüz sopa vurulsun.” Padişah’ınsa musahibinin bu isteğine şaşırmış olmakla birlikte ‘bakalım arkasından ne çıkacak?’ düşüncesiyle isteğinin yerine getirilmesini emrettiği gözlemlendi. Dayağın elli sopası vurulunca musahibin şöyle dediği belirlendi: “Durun! Benim bir ortağım var. Ellisini de ona vurun artık” Bunun üzerine Padişah’ın, muhasibine, ortağının kim olduğunu sorduğu, musahibinse Padişah’ı şu şekilde cevapladığı kaydedildi: “Beni saraya ilk davet edip, sizinle tanışmama vesile olan bir Bostancıbaşı var. Buraya geldiğim her gün bana ‘Seni buraya ilk ben çağırdım. Dolayısıyla Padişah’ın ihsanına mazhar olmana da ben vesile oldum’ diyerek, her seferinde bana vermiş olduğunuz bahşişin yarısına el koyuyor. Bugün de bana vurulan sopaların yarısı onun olsun istiyorum…” Padişah’ın, musahibinin bu sözlerinden çok hoşlandığı ve muhasibinin arzusu mucibince geri kalan elli sopayı da Bostancıbaşı’ya vurdurduğu öğrenildi.


GENÇ'ın Yazısı.