Mısır’da Firavun âdeti olan Müslümanlara her fırsatta zulmetme geleneği sürüyor. Müslümanları gözünü bile kırpmadan gerek meydanlarda topluca gerek özel infazhanelerde tek tek katleden Mısır Firavunu’nun karşısına Müslüman olduğu gerekçesiyle idam istemiyle getirilen şahıs, bu sefer umulandan zeki çıktı. Basit bir kelime oyunuyla hem Firavunu hem de kendisini yakalayıp idam istemiyle Firavun’un huzuruna getiren adamları kandıran mümin şahıs, iki muhbirin de ölümüne neden oldu.

Mısır’da Firavun ve destekçileri tarafından Müslümanlara yönelik olarak uygulanan şiddet kampanyası bütün hızıyla devam ediyor. Sırf dini inançları nedeniyle gerek meydanlarda topluca gerek özel işkencehane ve infazhanelerde genç, ihtiyar, kadın, çocuk demeden tek tek katledilen Müslümanlarsa bu sefer pabucu eskisi gibi ucuza satma niyetinde değiller.

Bu bağlamda; son olayların ardından başlatılan tutuklamalar çerçevesinde Firavun rejiminin iki savcısının, bir mümini yakalayıp idamını sağlamak amacıyla Firavun’un huzuruna götürdükleri öğrenildi. Ardından yaşanan gelişmelerse şu şekilde oldu: Kendisinin tanrı olduğunu iddia eden Firavun, adamlarını huzuruna toplayıp, onlara: “Rabbiniz kimdir?” diye sordu.

Onlar da: “Rabbimiz sensin” dediler. Firavun, bu kez mümine dönüp: “Peki, senin rabbin kimdir?” diye sordu. Mümin de: “(Allah’ın alemlerin ve herkesin rabbi olduğunu kast ederek) Onların rabbi benim de rabbimdir” şeklinde karşılık verdi. Bunun üzerine Firavun: “Benim dinim üzere olan birini öldürmem için bana mı getirdiniz?” diyerek o iki kişiyi öldürttü.

Böylece Allah-ü Teala’nın: “Nihayet Allah, onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden bu zatı korudu. Firavun’un kavmini ise o kötü azap kuşatıverdi” (Mü’min: 45) ayeti bir kez daha tecelli etmiş oldu.

Uzmanlar, söz konusu ayetin binlerce yıldır olduğu gibi yakın gelecekte de bir kez daha üstelik çok şiddetli bir şekilde ve yine kadim ülke Mısır’da tecelli etmesini bekliyorlar…

Yaptığı haksız ve vicdansız uygulamalar nedeniyle Mısır’ın son Firavun’u sayılan Abdulfettah El Sisi, 19 Kasım 1954 yılında Kahire’de doğdu. 1977’de tanksavar sistemleri ve havan topu sistemleri, mekanize piyade taburunda subay olarak görevine başladı. 1992 yılında İngiltere’deki Komuta ve Kurmay Subay Akademisi’nde Genel Komuta ve Kurmay Subay Kursu, 2006 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kara Harp Akademisi Muharebe kurslarına katıldıktan sonra 2008 yılında Kuzey Askeri Bölgesi-İskenderiye’nin kumandanı daha sonra da Askeri İstihbarat ve Keşif Şefi oldu. Arap Baharı’ndan sonra Mısır’da Cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi, Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Muhammed Hüseyin Tantavi yerine El Sisi’yi getirme kararını aldı. El Sisi, ayrıca Mısır Bakanlar Kurulu’nda “Savunma Bakanı” görevini de üstlendi.

Son olarak Mısır’daki siyasal krizi çözemediği iddiasıyla, Muhammed Mursi’yi ve hükümetini Amerika, Avrupa ve Suudi Arabistan’ın desteklediği sinsi bir darbeyle devirerek, anayasayı askıya aldı. Darbe karşıtlarının düzenlediği barışçıl gösterilere karşılık olarak sivil halka ateş açtırmak suretiyle bizzat binlerce Müslüman’ın katili oldu.


GENÇ'ın Yazısı.