Zaman hızla akıp geçiyor. Hele hele Allah korusun, boş işlerde, bilgisayar başında, televizyon karşısında, elimizden düşürmediğimiz  cep telefonlarında, kimseye faydası olmayacak, hatta kendimizi telafisi mümkün olmayan hatalara taşıyacak şekilde geçen zamanın acısı çok çetin olabilir.

lkbaharın bu son ayı, kapısına geldiğimiz yaz dönemi ile ilgili bazı elzem ve gönüllü faaliyetleri programlamanın en müsait vakti.

Bunun için özel bir zaman ayırıp, program takvimimizi hazırlarsak, bunların uygulamasıyla sonuçta bizi ve bizimle beraber birçok kişiye fayda verecek, hepimizi mutlu kılacak ne güzellikler çıkar ortaya.

Mübarek üç aylar, bu sene nasipse Haziran ayının hemen başında misafirimiz olmaya başlayacak. En azından Pazartesi ve  Perşembe günlerini oruçlu geçirmek ve dostlarımızla bu konudasözleşip bu davranışı etrafımızda da uygulanır kılmak hem manevi  bir hazza hem de artık bundan sonra birkaç sene sıcaklara tekabül edecek Ramazan’a hazırlık olur.

Üç aylar içerisinde, Pazartesi ve Perşembe günleri oruçlu olmaları teklifimizi geri çevirmeyen birkaç küçük kardeşimizle iftar,  cemaatle akşam ve yatsı namazlarında beraber olup neşeli bir muhabbetle geceyi tamamlamak da tadından yenmez aslında.

Regaip, Miraç, Berat kandilleri ve Kadir Gecesi’ne dair özel genç buluşmaları tertip edilebilir. Bu gecelerde, özellikle tarihi bir camide  kılınan yatsı namazından sonra, beraber olunacak genç arkadaşlarla özü, sözü, rûhu genç salih bir insanın dizinin dibine talip olunabilir.

Bu mübarek gün ve aylar müddetince, Kur’an’a olan ilgimizi artırmak, O’nu okumayı bilmiyorsak bu zaman diliminde mutlaka  öğrenmek, biliyorsak, var olan veya oluşturacağımız günlük Kur’an okuma prensibimizi daha bir disiplin altına almak, özellikle  Perşembe akşamları ve Cuma günleri Cuma Namazı vaktinden önce taptaze abdestler ile ayetlere gömülmek bizi çok ama çok kârlı kılabilir.

Hatta kendi adımıza, bu üç aylarda Kur’an’ı bir kez hatim etmeyi planlamak kulağa ne de hoş geliyor.

Yaz döneminin girmesiyle başlayan Cami programlarına destek olmak için, ortamımıza en yakın camiye sık aralıklarla uğrayabilir, tek başına veya en fazla bir iki yardımcısıyla çok sayıda çocuğa bir şeyler öğretmeye çalışan hocaefendilere en azından manevi destek olmak için çaba sarfedilebilir. Bu programlarda güç yettiğince, eğitim alan çocuklara cami ve ibadeti sevdirme amaçlı olarak  küçük hediyelerle beslenecek mini yarışmalar düzenlenebilir.

Erkek ve kız öğrencilere yönelik yatılı hizmet veren Kur’an kursları, etrafımızda müsait gördüğümüz uygun yaş gruplarındaki tüm  tanıdıklarımıza tavsiye edilebilir. Geneli 4-5 hafta kadar süren bu kurslarda eğitim alan öğrencilerin, aranıp da bulunamayan en  değerli alışkanlık olan, ibadetlerini zamanında ve isteyerek yapma bilinci kazanıyor olmaları, vesile olunan her öğrenci adına tarif edilemez duygular yaşanmasına vesile olur.

Yine sene içerisinde, hasta olduğunu duyduğumuz, bildiğimiz ama gündelik telaşlardan yanına gidip pek de ilgilenemediğimiz dost  ve yakınlarımızı mutlaka ziyaret etmek ve gönüllerini almak gerekir.

Kendimize de özel bir vakit ayırmalıyız. Bir İstanbul seyahati gibi, uzakta olsa da çok sevdiğimiz bir arkadaşımızı sırf Allah rızası için  ziyarete gitmek gibi, haber ve davetini aldığımız eğlenceli ve faydalı bir yaz kampına iştirak gibi, muhabbet beslediğimiz dost veya  dostlarımızı kendi ortamımızda misafir etmek ve onlara az çok ikramlarda bulunmak gibi, yıl içerisinde kafamızda birikmiş o sıkıcı  zihinsel yoğunluktan kurtulmaya çalışabiliriz.

Her aya iki kitap hedefiyle önceden belirleyeceğimiz en az 6 kitabı temin edip okumak, sonraları bu tür bir çalışma yapmaya örnek ve  temel teşkil eder.

Hâsılı, bu yaz dönemini geride bıraktığımızda, Rabb’imize güzel bir kul ve Peygamberimiz’e hayırlı bir ümmet olma adına iyi şeyler  yapabilme fırsatını değerlendirmeye çalıştığımızın hissiyatı içerisinde olmalıyız.

Zaman hızla akıp geçiyor. Hele hele Allah korusun, boş işlerde, bilgisayar başında, televizyon karşısında, elimizden düşürmediğimiz cep telefonlarında, kimseye faydası olmayacak, hatta kendimizi telafisi mümkün olmayan hatalara taşıyacak şekilde geçen zamanın acısı çok çetin olabilir.

Bu yazı nasıl geçirebilirim? Bu soru, eminim, aklınıza çok güzel şeyler getirecektir.

Bir programda duyduğum, “tâtil” kelimesi “atâlet” yani tembellik kelimesi ile aynı kökten gelir, ifâdelerinin ürpertisiyle, sizin de  aklınıza daha neler neler gelebilecek hizmet ve istifade dolu bir yaz dönemi geçirmeniz temennisiyle…


Halit Yasir Özoğul'ın Yazısı.