Mine Taşdemir

Sabah , “Gene temizlediğim balkonu mahvetmişler, bu kadar da olmaz ki!” diyen annemin sesine uyandım. Göreceğim manzarayı tahmin ediyordum ama belki bu kez yanılırım diyerek çıktım balkona. Her yer -tam da tahmin ettiğim gibi- sigara külü içindeydi.

Annem, yağmurun da etkisiyle balkon mermerlerine yapışan külleri çıkartmaya çalışırken, zihnimde komşuluk hakkına dâir hadis-i şerifler uçuşmaya başladı:

"Cebrail komşuyu bana o denli tavsiye etti ki, komşuyu komşuya mirasçı ilân edeceğini sandım" (Buhârî, edep 28)

"Vallahi mü`min olamaz! (üç defa) Kim, ey Allah`ın Rasûlü? Şerrinden komşusu emin olmayan kişi" (Tirmizi, ahkam;18)

Annemin yakındığı şey, yukarı katta sigara içen birinin, içtiği sigaranı küllerini bizim balkona savurmasıydı. Bu, Efendimizin (s.a.v.) buyurduğu sözlere, zıt düşen örneklerden sadece birisi… Bu örnekleri, üst katta oturan birinin aşağı katta oturanları düşünmeksizin balkonundan "halı ve kilim çırpması, uyuyanları düşünmeksizin gece yarısı çalınan araba kornası, hemen her sokağın başında çöp konteyneri bulunmasına rağmen komşunun bahçesine bırakılan çöp poşetleri, yine komşunun bahçesindeki ağaçlardan izinsiz koparılan meyveler…" diye arttırmak mümkün.

Yine mutfak penceresinden dışarı çıkan iştah açıcı yemek kokularını da bu örnekler kapsamında değerlendirebiliriz. Mesela mangalda et kokusu, fırından yayılan börek kokusu, poğaça kokusu….

Annem balkon mermerlerini temizlerken zihnimde uçuşan hadis-i şeriflerden biri de şuydu:

"Ebû Zer! Çorba pişirdiğinde suyunu bol koy ve komşunu da gözet (Müslim, birr 142,143)

Komşuluk hakkını ihlâl kapsamına giren; komşunun ayıbını araştırma, komşular arası laf taşıma, komşuya eze verecek fillerde bulunmayı zikretmeye bile gerek yok kanımca… Bunların günahı hepimizce mâlum…

"Müslümanların ayıplarını (ve gizli şeylerini) araştırmayın..." (el-Hucurât, 49/12)

“Söz gezdiren / laf taşıyan kimse cennete giremez.”(Buharî, Edeb,50)

Balkonunu kirleten sigara külü, zihnimde bu kadar çok emir ve ihtârın uçuşmasına sebep olurken annemin balkondan çıkarken söylediği şu söz de tebessümüme sebep oldu:

“Komşu komşunun külüne muhtaçtır" derken bu külü kastetmemiştir herhâlde.”


GENÇ'ın Yazısı.