Geçtiğimiz ayın başlarında, kitaplarla ilgili bir dosya hazırlamayı düşündüğümüzü sosyal medya üzerinden duyurmuştuk. GENÇ ailesinin birçok ferdi, “ben de varım, memnuniyetle katkıda bulunabilirim” şeklinde geri dönüşlerde bulundu. Kitap konusuna olan bu büyük ilgi bizleri ziyadesiyle memnun etti. İstikrarlı ve nitelikli okumaları dert edinen genç arkadaşlarımızdan gelen y azılar yüzümüzü güldürdü...

Mâlumunuz GENÇ kitapları çok seven, kitaplara değer veren bir dergidir. Dokuz senedir hazırladığımız çeşitli hediye kitaplarla her genç arkadaşımız kendi özel kütüphanesini oluştursun diye mütevazi katkılarımız oluyor. Kâh Hakk›a Adanmış Gençlik ile çıktık karşınıza, kâh 365 Kur’ân Kelimesi ile. Aldığımız geri dönüşlerin neredeyse tümü aynı tondaydı: “Okumayı seviyoruz, kitaplar bize iyi geliyor!”

Bu sayımız vesilesi ile okuma sevdası üzerine yeniden bir hatırlatma, kitaplara sımsıkı yapışma çağrımızı yenilemeyi düşündük. Kitaplara dönmeden kendimize gelemeyeceğimizi, bugüne kadar ortaya konmuş olan eşsiz satırlarla buluşmadan önümüzü göremeyeceğimizi vurgulamak istedik. Hikmet dolu Kitab’a sahip büyük bir medeniyetin çocukları olarak, kitaplardan kopuşumuzun bağlamımızdan kopuş olduğunu belirtmeyi diledik. Çünkü “Oku” emriyle başlayan ilahi takdirin, “oku kitabını” şeklinde nihayete ereceğinin farkındayız. (Kitabını oku, bugün, hesap görücü olarak sen kendine yetersin. / İsra-14) Bu iki “oku” emri arasında ne kadar güzel eser, esaslı kitap okuyabilirsek, yüreğimiz o denli beslenecek, insanlığımız kıvamını bulacak, bundan şüphemiz yok. Önce yazılanları okuyarak dolacağız, sonra satırlardan sadırlara yol bulacak kelimeler; yol bulacak ve nihayetinde okuduğumuz manalar kendi kitabımızı yazdığımız güzel düşüncelere, hayırlı eylemlere, tesirli söylemlere dönüşecek...

Hâsılı, kalite uzaklarda değil, kitaplarda, kütüphanelerde, sahaflarda. İlk adım olarak öyle bir okuma kuşağına girelim ki gözümüz, gönlümüz aydınlansın, içimizde biriken doğurgan satırlar vesilesiyle kalbimizde sonsuzluk çağlasın. Öyle bir okuyalım ki, kelimeler nasıl da kana, cana karışırmış hissedelim, ne büyük bir hazine varmış kitaplarda keşfedelim. Ve sonra, okumanın da ötesini yokladığımız, okumanın bizi artık kesmediği, içimizin içimize sığmadığı demler gelsin. İşte o demlerde, “Medreseler müderrisi / Okumadı bu dersi” diyen Yunus’a tebessüm edelim. “Oku Kitabını!” hitabına muhatap olduğumuz gün, kendi hayat kitabımız içinde Yunus’un okumuş olduğu o dersten de nasiplenmiş olmayı dileyelim...

***

Mart ayı içerisinde birbirinden bereketli geçen ve içimize ümit aşılayan faaliyetlerimiz oldu. Sorumlu Sosyal Medya Seferberliği projemiz kapsamında Kayseri’deydik. Merzifon’da çok güzel bir Gençlik Şöleni gerçekleştirdik. Genç Gönüllü Kızlar Gazanfer Ağa Medresesi’nde Mahmud Sami Ramazanoğlu’nu andılar. Adana, İstanbul, Burdur, Gaziantep, Isparta’dan güzel haberler geldi. Üniversitelerdeki GENÇ Gönüllü kulüpler çeşitli etkinlikler düzenledi. Yaptığımız her işin, gerçekleşen her faaliyetin hayırlara vesile olmasını diliyor, gösterilen gayret ve samimiyetlerin ebedî gençlik koşusunda yolumuzu aydınlatmasını niyaz ediyoruz...

Mayıs ayında görüşmek üzere, muhabbetle kalınız, Allah’a emanet olunuz...

Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.