Cami Minaresine Graffiti
Bu ay Paris’in kenar mahallelerinden birinde Tunuslu bir ailede dünyaya gelen graffiti sanatçısı eL Seed’i ağırlıyoruz. Şairin “Bir gün var ya bir gün bu Mağribli çocuklar, bir gün yakacaklar Paris’i” dediği çocuklardan biri bana göre eL Seed. Dünyanın dört bir tarafında minarelerde, binalarda, yollarda muazzam graffiti sanatını konuşturuyor. 2013’te Paris’te gerçekleştirilen dünyanın en kolektif sokak sanatları sergisinde keşfediliyor. Biz de muhteşem sanatına dair kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
Arapça harflerle graffiti yapmak son on yılda sahip olduğumuz en güzel sanatlardan birisi. Bunu en özgün şekilde yorumlayanlardan biri de sensin. Arapça graffiti yapmaya nasıl karar verdin?
2000 yılında Arapça öğrenmeye başladım. Paris’te bir akşam kursuna gidiyordum ve Arapça kaligrafiyi keşfetmem de burada gerçekleşti. Kaligrafi konusunda üstad sayılabilecek, bu sanatı bana tüm teknik detaylarıyla öğretecek birini bulamadım ve kendi başıma eski çizimlere bakarak bir sistem geliştirdim ve kaligrafi taslakları hazırlamaya başladım. Zamanla kendi tarzımı oluşturdum. Bundan 10 yıl önce de bir arkadaşım sayesinde işi graffiti boyutuna taşıdım.
Çizimlerin çok sıradışı, çok farklı renkler, taslaklar ve çizgiler kullanıyorsun. İnsanların bu sokak sanatına bakışı nasıl?
Şu an benim sanatımla ilgileniyor oluşun diğer insanların da sanatıma nasıl baktığını çok net gösteriyor aslında. Sokak sanatı sokakla sınırlı değil aslında. Sokak sanatçıları artık dünyanın dört bir tarafında müzelerde, galerilerde sanatını ve tasarımlarını sergiliyorlar. Bu da insanlar tarafından ne kadar önemsendiğinin bir göstergesi.
Peki binalar üzerine Arapça graffiti çizmeye nasıl karar verdin?
İlk olarak Paris’in kenar mahallelerinden biri sayılabilecek bir yere çizim yaptım, o zamanlar oldukça gençtim. 90’ların sonunda graffitiyi keşfedene kadar sürekli duvar çizimleri yapıyordum. Bu yapmayı çok istediğim bir şeydi. Büyük alanlara çizim yapmak, insanların görebileceği alanlarda graffiti yapmak ve insanların bundan hoşnut olduğunu görmek çok güzel bir duygu.
Çizimlerini incelediğimde Tunus’un en büyük minaresinin üzerine Arapça muazzam bir graffiti yaptığını gördüm. Bu çok rastladığımız bir şey değil. Minareye çizim yapınca insanlardan nasıl tepki aldın?
Çizime ilk başladığım günlerde insanların cami minaresi üzerine çizim yapılıp yapılmayacağı hususunda bana şüpheli yaklaştıklarını gördüm. Bu minare 1994 yılında yapılmış ve 18 yıldır 57 metre uzunluğundaki bu minare düz gri renkteymiş. Yaptığım diğer tüm çalışmalarımda olduğu gibi kendi tarzımda bir mesaj vermek istedim bu minare üzerinden ve graffiti ile bir Kur’ân ayeti yazmaya karar verdim, çünkü bir camiye yazılabilecek en güzel mesaj şüphesiz bir ayetti. En sonunda “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık” ayetini yazmaya karar verdim. Bu ayet dünya medyasında bizi birbirimizden ayrı gösteren taraflar için yine dünya çapında bir barış, tolerans ve kabul ayetiydi. Ayeti yazdıktan sonra toplum tarafından çok heyecan verici tepkiler aldım. Ardından çizimi yaptığım Jara Camii dünya basını tarafından büyük ilgi gördü. Bu minare caminin imamı için sadece bir çizimden ibaret değildi, bu şehrin anıtlarından biri diyordu, çünkü Tunus’un diğer şehirlerinden insanlar bu minareyi görmek için ziyarete geliyordu.
Kesinlikle muhteşem bir iş. Grafitinin İslam’la buluşması muazzam bir olay. Son olarak dünyadaki İslam sanatlarının gelişimi konusunda ne düşünüyorsun? Çoğu Müslüman senin ilgilendiğin tarzda modern sanatla ilgilenmiyor maalesef, gelişimin bu yönde olmasını nasıl değerlendiriyorsun?
Ben kendimi İslam Sanatları’nın Rönesans Hareketi’nin bir parçası olarak görüyorum. Graffiti yaşadığımız çağda çok kabul gören bir sanat ve Arapça kaligrafiyi yeniden canlandırıyor. Bu da bize yeni bir nefes, yeni bir ses getiriyor. Umuyorum ki genç sanatçılar kendi tarih ve kültürlerinin bir parçası haline getirecekler ve bizim toplumumuzun çeşitliliği ve güzelliğini bununla gösterecekler.
Hatice Sarı Tan'ın Yazısı.