Merve Karakaş

Takdir-i İlahi neticesinde tanıştık. Onunla konuşmaya ne zaman başlasak, dua ile başlar, dua ile noktalanır konuşmalarımız. Bu devirde böyle güzel dost bulmak zor… Onu çok iyi tanımıyorum; zira pek yüz yüze görüşmeyiz de. Kötü olan bir özelliği var mı, hiç bilmiyorum, ki bilmek de istemiyorum. Onu Allah için seviyorum. Mesajlaşırız demek istemiyorum. Çünkü mesajlaşma tabiri ifade edemez muhabbetimizi. Dualaşırız onunla. Hâl hatır sorarız; halleşiriz, biraz dert’leşiriz. Selam ile başlar, selam ile biter sözlerimiz. Birbirimizi “Allah için”, sade ve sadece O’nun için severiz.

Dua dostum o benim… İyi ki tanımışım seni, deriz birbirimize. Esasında ise diyorum ki, iyi ki tanımışız Rabbimizi, ki tanımasaydık, O’nun güzel kullarını da O’nun için sevmeyi bilemezdik. Elhamdülillah…

Harika dualar eder benim dua dostum. Onun kadar güzel dua eden biri neredeyse yok hayatımda. Etmediği dua kalmadı bana. :) Tadına doyamadığım sırlı duaları vardır; candan ettiği… Hiçbir şeyimiz yok elimizde, duadan başka, sermaye adına… İyi ki tadına doyamadığımız dualarımız var, iyi ki dua dostum var. Bir dua edenim var, başka ne sermaye isteyebilirim ki? Dua edenim olmazsa, o zaman ben çok fakirim.

Dua dostumun ettiği dualardan bazılarını paylaşmak istiyorum:

• Allah’ım hayır kapılarını hiç eksik etmesin senden.

• Rabbim tebessümlerimizi eksik etmesin bizden.

• Rabbim gönlünü hoş eyleye.

• Allah yürekli insanların sayısını çoğaltsın.

• Tatilin mübarek olsun.

• Tüm güzel sürprizler Allah’ın izniyle seni bulsun.

• Allah’ım sana gönlünün İstanbul’unu versin kardeşcanım.

• Allah hayırları hiç eksik etmesin senden.

Dua dostumun yaptığı duaları hep düşündüm.

Hayır kapıları… Tebessüm… Yürekli insan… Mübarek bir tatil… Rabbimin sürprizleri…

Sahi neydi benim gönlümün İstanbul’u?..


GENÇ'ın Yazısı.