5 Kırık Kamera
Kadir Bekâr
“Eski yaraların iyileşmek için zamanı yok. Yenileri eskilerin üzerini kapatıyor. Ben de anılarımı ayakta tutmak için film çekiyorum.”
2011 yapımı olan belgesel filmin yönetmenliğini Emad Burnat ve Guy Davidi yapmaktadır. Yapımcılık işinde de bulunan bu ikiliye ek olarak Christine Camdessus ve Serge Gordey eşlik ediyor. Filmin müziklerini ise, kulaklarda hoş bir tat bırakan Le Trio Joubran icra etmektedir. Birçok festivalden ödülle dönen bu güzel eser, 85. Akademi Ödülleri’nde, en iyi belgesel film kategorisinde yer almıştır.
Film, kalbimizin başkenti Filistin’de, Batı Şeria’da bir köy olan Bil’in’de yaşayan Emad Burnat’ın beş farklı kamerasındaki görüntülerden oluşmaktadır. Belgeselin beş farklı kameradan oluşmasının nedeni ise, İsrail güçlerine karşı gerçekleştirdikleri barışçıl yürüyüşler sırasında, her birinin kırılması. Kırılan her eski kamerasının yerine yeni bir tane alan Emad, bütün olan biten gerçeği kaydeder.
İşgalci İsrail güçlerinin, Müslümanların topraklarını ellerinden almalarına gösterdikleri tepki ve dik duruşu konu alan film, zulüm ve despotizan bir vahşetin nasıl sergilendiğini ayan beyan ortaya koymaktadır. Belgeseldeki doğallık ve gerçeklik, insanı derinden saran ve sarsan bir hâl alıyor. Hatta belgeseli tekrar tekrar izlerken tenimin demir bir tırmıkla çekilip, kalbimin parçalandığını hissettim.
Filmin girişinde Emad’ın dudaklarından dökülen cümleler ise acımızın ne denli büyük ve unutulmaz olduğunu gözler önüne seriyor. Unutursak kalbimiz kurusun. Emad şöyle diyor: «Başımdan pek çok olay geçti. Kızgın bir alev gibi kafamın içinde yanıyorlar. Acı ve sevinç... Korku ve umut... Hepsi birbirine karıştı. Eski yaraların iyileşmek için zamanı yok. Yenileri eskilerin üzerini kapatıyor. Ben de anılarımı ayakta tutmak için film çekiyorum.»
GENÇ'ın Yazısı.