Bilal Yavaş

Osmanlı Devleti’nin 16. asırda yetişen büyük denizcilerinden biridir Kılıç (Uluç) Ali Paşa. Aydın çevresinde yaşayan, aslen Türkmen bir ailedendir.

Küçük yaşta Saint Jean Şövalyeleri`nce kaçırılıp İtalya’ya götürülmüştür. Licastelli kasabasında bir İtalyan asilzadesinin hizmetçisi olarak büyüdü. Kendisine "Lucio" ve "Culya Galeni" adı verildi. 11 yaşında papaz mektebinde okumak üzere Napoli’ye gönderildi. Yolda Cezayirli Müslüman korsanlarınca kaçırılıp esir düştü. Geminin kaptanı Ali Ahmet Reis, çocuğun vaziyetini öğrenince yanına aldı.

Barbaros Hayrettin ve Turgut Paşa ile beraberdi

Kılıç Ali Paşa bundan sonra Osmanlı Levanti idi. Osmanlı, Sultanı Kanuni Sultan Süleyman devrinde Barbaros Hayrettin ve Turgut Paşalar ile deniz muharebelerine katıldı. Göstermiş olduğu başarılar üzere 1550’de Sisam Adası kendisine malikâne olarak verildi. 1560’ta Sığla Sancakbeyliği`ne getirildi. 1565’teki Malta seferine İskenderiye beyi olarak iştirak etti. Turgut Reis’in bu muharebede şehit düşmesi üzerine Trablusgarp Beylerbeyi oldu.

1568’de Barbaroszade Hasan Paşa’nın yerine Cezayir Beylerbeyliği`ne tayin edildi. 1570’te Kıbrıs Seferi`ne katıldı. Papa’nın teşvikiyle meydana getirilen Haçlı Donanması`na karşı İnebahtı Deniz Muharebesine katıldı. Osmanlı donanması 1571 senesinde Papalık, Malta, Venedik ve İspanya müttefik donanmalarına karşı ilk defa yenildi. 152 gemi kaybedildi. Binlerce şehit ve yaralı vardı. Kaptan-ı Derya bile şehit düşmüştü... Kılıç Ali Paşa, deniz muharebesinde kumanda ettiği gemileri hemen hemen zayiatsız kurtarmaya muvaffak oldu. Düşmanın sol kanadını teşkil eden Malta Donanması`nı da yok etti.

Kılıç Ali Paşa Camii için deniz dolduruldu

Göstermiş olduğu muvaffakiyetten dolayı Kaptan-ı Derya`lığa getirildi. Böylece Osmanlı Donanması`nın kumandanı oldu. İstanbul tersanelerinde yeni bir donanma yaptırarak, 1572’de Akdeniz, 1573’te İtalya, 1573’te Tunus seferlerine çıktı. Bu seferler neticesinde Akdeniz’de Osmanlı hâkimiyeti pekiştirilerek, İspanyollar`ın elinden Tunus’u aldı. 26 Temmuz 1574’te Fas Kalesi’ni yaptırdı. 1584’te Kırım seferine katıldı. 1585’te Suriye ve Lübnan’daki Dürzî isyanlarını yola getirmek için donanmasının başında o civara gidip yolu hâl eyledi.

Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa, namını sürdürecek bir eser bırakmak istiyordu. Bu da yanında hamamı, sebilhânesi, medresesiyle bir camî olacaktı. Kendisi devletin en güçlü mevkilerinden biri olan Kaptan-ı Derya`lık makamındaydı, ama yine de zamanın diğer devlet adamları gibi o da padişaha sormadan hiçbir iş yapmamayı âdet edinmişti. Bu maksatla Sultan III. Murad’ın huzuruna çıkıp arzusunu bildirdi. Padişah latife olsun diye:

“Sen deryalar serdarısın. Sana karadan bir karış toprak veremem. Var git camîni deryaya kur”! dedi.

Kılıç Ali Paşa “Başüstüne” deyip izin istedi. Mimar Sinan ile görüşüp binanın deniz üzerine yapılacağını söyledi.

Padişah sonradan “Maksadım latifeydi, dilediği yere camisini yapsın, bunca külfete girmesin” diye haber gönderdiyse de, hünkârın ilk emrini yerine getirmekten vazgeçmedi. “Padişah ağzından söz bir kere çıkar. Onu tutmamak olmaz. “İnne’l müluke mülhemun” (Hükümdarları Allah söyletir) diye düşündü. Bunun üzerine Koca Sinan Tophane sahilinde denizi doldurdu. Üzerine bugün bile haşmet ve zarafetiyle ayakta duran Kılıç Ali Paşa Camîni inşa ettirdi.

16 sene Kaptan-ı deryalık görevi yapan Kılıç Ali Paşa 21 Haziran 1587 tarihinde vefat etmiştir. Kabri yaptırmış olduğu külliyededir. 


GENÇ'ın Yazısı.