Bira Bardağı - İrfan Kadehi
Adem Şahin
Bira bardaklarının iriliğine ve kalınlığına inat Mevlanaların Yunusların Ahmet Yesevilerin ağızlarını dayadıkları irfan kadehleri her zaman incecik duruyor.
ağdaki karikatürü 2-3 yıl önce kopyalamıştım. Çizgiler de söz kadar kuvvetlidir. Öyle çizgiler vardır ki içerisinde onlarca sayfalık bilgi duygu ve düşünce barındırır.
2010 yılında çekilen Amerikan yapımı “gıda belgeseli” adlı filimden alınan fotoğrafa rastladım. Arşivdeki karikatürü bularak ikisine de baktım. Bilim ve teknolojide ne kadar ilerlemişiz. Bakarsınız bir elli yıl sonra tavuk yetiştirmede 48 günde alınan mesafe 5-6 günde alınmaya başlar!
Bu yazı tavuk şirketlerini ve hazır tavukları hedef almak maksadı ile hazırlanmamıştır. İşini temiz ve güzel yapanları tenzih ederiz. Kalem tutmaya çalışan bu satırların sahibinin kırmızı et ithali ihracı ve satışı gibi bir işi bulunmamaktadır. Helal sertifikası herkesin malûmudur. Besmele ile kesim önemlidir.
Bir kurban bayramında mezbahada kesilen hayvanların kanlarının fıçılara konarak tavuk çift liklerine gönderildiğini gördüm. Söyler misiniz yemine kan karıştırılan hormonlarla kısa zamanda şişirilerek ayakta durmakta zorlanan hayvanların yenilmesi için besmele yeterli midir? Böyle hayvanları, Topkapı Sarayı mukaddes emanetler bölümünde olduğu gibi kesintisiz Kur’an-ı Kerim dinletilse ve bin defa besmele ile kesilse bile yine istemem.
Kur’an-ı Kerim’de “temiz ve helal olanlardan yiyin ve salih ameller işleyin” (Mü’minin: 51) emri vardır. Ayette dikkat edilmesi gereken husus temiz ve helâl yemenin salih amelden önce söylenmiş olmasıdır. Salih amel motorunun benzini helal ve temiz lokmadır.
Altın yumurtlayan tavuğu kesen hırslı adamın yaşadığı pişmanlık ve mahrumiyeti bilirsiniz. Bu tavuğu kesen köylü Mehmet Ağa gibi bir adam idi. Zararı sadece bir canlıya dokundu. Etrafı mız ise altın yumurtlayan tavukları kesen diplomalı adamlarla dolu. Bilimsel veriler ışığı altında laboratuvar ortamında beyaz önlüklerini giyerek yıllardır besleyen doyuran sağlıklı kılan her ne nimet varsa teker teker boğazlıyorlar.
Dini kitaplarda “şükür”ün sahip olunan nimetin cinsinden olması gerektiği de anlatılır. Paranın şükrü dil ile değil infak iledir. Güzel ses ve kuvvetin şükrü ise her ikisini hayır ve hizmet yolunda kullanmaktır.
“Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” derler ya. Hayvanlara zulmeden ve zulmedilen canlıları afiyetle yiyen insan sadece para değil başka bedeller de ödemeye başladı. “Tavuk döner et döner gün gelir hesap döner” sözü boşa söylenmemiştir. Arkasını bile dönmekten aciz, kısa zamanda semirip şişen tavuklar gibi insanlarda genişlemeye ve semizleşmeye başladı. Protein değerini ve besleyicilik özelliğini kaybeden hayvanlara karşılık, insanlar da imanî, ahlâkî ve insanlık değerlerini unutt ular.
İnsanlar genişledikçe cep telefonları, bilgisayarlar, televizyonlar, tornavidalar, kitaplar (PDF) incelmeye ve küçülmeye başladı. Bu hâl sadece eşya ile sınırlı kalmayıp helal ile haram sünnet ile bidat mübah ile mekruh arasında olması gereken duvarlarda da yaşanarak at izi it izine karıştı. Hırlılar Hırsızlar hırslılar arsızlar ve fitne sevenlerin uzayda kapladıkları hacim genişlese de taktikleri ve tuzakları çok inceldi.
Geriye dönüşün çok zor hatt a imkânsız olduğuna inanıyorum. İnceltilen nesneler (telefon bilgisayar) ve pazarlarda genleri ile oynanan nimetler çok çok ince taktik ve tuzakların neticesi. Hepsinin tamamen kötü ve zararlı olduğu yönünde iddiam da yok ama içki ve kumarda olduğu gibi zararları faydalarından daha çoktur.
“Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah (kötülük) ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür.” (Bakara:219)
Bira bardaklarının iriliğine ve kalınlığına inat Mevlanaların Yunusların Ahmet Yesevilerin ağızlarını dayadıkları irfan kadehleri her zaman incecik duruyor.
“Kadeh ve içindeki şarap inceldikçe inceldi. Birbirlerine benzediler ve iş güçleşti. Ortada şarap var; kadeh yok, kadeh var şarap yok. Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek: Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek!” diyerek irfan şarabını yudumlayan milli şairimiz Mehmet Âkif’e binlerce defa rahmet olsun.
GENÇ'ın Yazısı.