Yiğit Nasıl Olunur?
Ahmet Aydın
Şehid Muhammed Furkan Doğan kardeşimizin muhterem babası “Bugün çok karmaşık duygular içindeyim… İyiyle kötüyü, hak ile batılı daha iyi kavramaya başladık. Şehidlerimiz bize “infakı” öğretti. Canlarını infak etmeyi” diyordu.
Yiğit ve şehit deyince aklımıza ilk olarak “Cennet Gençlerinin Efendileri” Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin geliyor. Ve yine Asr-ı Saadet’te yaşamış, imanları ve duruşları ile bizlere rol model olmuş, Hz. Habbab, Hz. Mus’ab, Hz. Enes ve daha nice isimlerin olduğu yıldızlar topluluğu da havsalamızda beliriyor. Peki, asrımıza saadet olan rol model isimler, gençlerimize ibret vesikası olacak isimler kimler?
“Onlar bizi Vetir’de namaz kılarken buldular,
Kimimizi rükûda, kimimizi secdede vurdular,
Onlar hem güçsüzdü hem az sayıca,
Allah’ın kullarını çağır da gelsinler yardıma,
Köpüklü deniz dalgalarını andıran ordularla.”
Daha 17 yaşında olup böyle bir dava şuuru ile donanmış bir yiğit. Başlarında devam ede gelen Firavunî zulüm karşısında dilinden dökülen bir haykırış, bu haykırış ki Peygamber döneminde huzura gelen sahabenin haykırışıdır. Yüzyıllar geçmiştir aradan ama nida yine aynıdır. Beklenti Rahman’dan, Rahim olandandır. Çünkü böyle yetişmiştir, Peygamber yiğitleri…
“Şehadet şerbetine son saatler. Var mı daha güzel şey? Varsa o da sadece annemdir, ama ondan emin değilim. İkisinin kıyası çok zor. Şehadet mi annem mi?”
Birazdan yer yerinden oynayacak ve kan suya karışacak. Bu sözler hiç de o ân’ın sözleri değil. Böyle olmamalı karşılama. Bir panik, bir heyecan kaplamalı değil mi bedeni? Yok yok onlar bizim bildiğimiz gibi yetişmediler. Daha 19 yaşında denizleri aşarak kardeşlerine kavuşma hayali ile dolu iman ve olgunluk insanı hayret makamına yükseltiyor. Bu kocaman yürekli olgun genç “İnfak” hakkında şöyle diyordu: “Eski kıyafetlerini veya kullanılmış eşyalarını herkes verebilir. Önemli olan yeni aldığı veya hiç kullanmadığı bir eşyayı tertemiz haliyle fakirlere verebilmektir.” Çünkü böyle yetişmiştir, Peygamber yiğitleri…
Bu yiğitler tanıdık geldi değil mi? Biri şehide Esma Biltaci, diğeri şehid Muhammed Furkan Doğan. Onlar duruşlarıyla, şehadetleriyle, şahitlikleriyle bizlere yaşadığımız asırda rol model oldular. Anneleri-babaları, onları hep hayırla ve hayırlı bir evlad olarak anlattılar.
Şehide Esma’nın babası İhvan liderlerinden Muhammed Biltaci yazdığı mektupta kızına “Sana elveda demiyorum, bilakis Görüşmek Üzere” diyordu. Ahmet Doğan Hoca, Şehid Muhammed Furkan Doğan kardeşimizin muhterem babası “Bugün çok karmaşık duygular içindeyim… İyiyle kötüyü, hak ile batılı daha iyi kavramaya başladık. Şehidlerimiz bize “infakı” öğretti. Canlarını infak etmeyi” diyordu.
Şehid nasıl olunur? Şahid nasıl olunur? yiğit nasıl olunur? Yaşantılarıyla bizlere öğretmen olan bu gençlerden öğrendik. Genç ve yiğit kardeşlerimiz, sizleri seviyoruz…
GENÇ'ın Yazısı.