Su Terapisi
Rabia Betül Toprak
Ne güzel yağıyorsun ey mübarek şu günlerde… Ne güzel nemlendiriyorsun yeryüzü tenini. Ne güzel dokunuyorsun içimize… Güzelsin. Güzel Olan’dan geldiğin için sevilirsin ve dahî süslenmişsin. Körpecik bir teşekkürüm var sana, sen yağ çok yağ… Yağ ki temizlenelim, yağ ki el öpmeye gidelim, yağ ki mezarlık toprağı buharlaşsın, kulaklarımıza bir şeyler fısıldasın. Yağ ki hatırlayalım, ellerimiz değmesin senden başka su aramaya… Haziran`da meşhur kılıyor Rabbimiz şimdi seni, sevelim için, sönelim için, iyileşelim için… Güzel vatanımın öz tohumları yeşersin için; Türkiye için!
Yağmur bir dur der insana, yavaşla. Araç kullanıyorsak hız yapmayız mesela, yürüyorsak dikkatli oluruz daha çok. Yağmurda deniz dalgalı olur açılamayız. Yavaşladığımız kadarıyla kazanırız aslında… kararlarımızı verirken, hızlı ve fevriyiz. Böyle isek eğer ‘Türkiye gibiyim’ diyebiliriz… Yavaş, yavaş düşünelim için yağıyor yağmur, sonuçları gözden geçirelim için…
Kırkınlığımızı alıyor yağmur dert etmeyelim… Daha çok çay içebilmemiz, sohbet edebilmemiz için yağıyor. Yağdığında aklımıza gelecek olanlara vefa selamı için yağıyor yağmur, gönül almamız için, merhamet için şıpır şıpır…
Anlamıyorum… O yağarken oflanıp-puflanmaya başlanıyor. Sonra bakıyorum ve göz bebeklerim büyüyor. Asabiyetim (yakın akraba olgusu) kabarıyor sanki ve savunmaya başlıyorum; yağmur eşlik etmiyor mu küçük dünyanıza? Evdeyseniz camınızdan seslenmiyor mu size? Yoldaysanız yürüyüşünüze eşlik etmiyor mu? Damla, damla başka bir heyecan var mı ki şu dünyada? Şeffaf, tarafsız, insanlık adına bu kadar ‘havalı’ bir nimet var mı ki gökten yağan? Sesiyle coşkulu, ritmiyle hayran bırakan, birleştiği her şeyle bu kadar uyumlu, halim selim başka bir şey var mı ki şu kafa-tasında?
Oysa iyileştiriyor yağmur, su hafifletiyor… Birbirimize olan öfkemiz ayaktaysa oturuyor. İşte bunlar hep yağmurdan demek istiyorum… Abartmıyorum, yağmur ile mutlu olabiliriz, hadisler ışığında radyonun sesini sizlere açıyorum: ‘’su terapisi’’ diyorum.
Yağ ve içimizin muharremini söndür, dilimizin kerbelasına yetiş… Susuz kaldık biz bilemeyiz, sen yağ… Rabbim çok güzelsin, el açtırma başka topraklarda, vatanımızı bize bağışla…
GENÇ'ın Yazısı.