Pencerenin Ardını Düşündüm
Gecenin gürültüsü, parıltısı arasında uyuya kalmışım. Gecenin sessizliği diyemiyorum çünkü kafamdaki düşüncelerin çıkarttığı seslerin gürültüsüydü bu. O zorlu uykuya dalmadan önce düşüncelere daldım.
Düşündüm!
Okulumu, geleceğimi, hayatımı ve sonumu düşündüm.
Bu düşüncelerimin ne kadar önemli olduğunu düşündüm bu kez.
Ne düşünmem gerekiyordu? Düşünülmesi gereken şeyler nelerdi?
Düşünce pencerelerimi bir bir açtım. Bir oradan bakıyor, bir buradan bakıyorum. Düşüncelerimi seyrediyorum.
Düşündüm!
Hayatı düşündüm.
Hayat nedir? Hayat uyku ve uyanıklık arasında gidip gelmenin adıydı dedim kendi kendime. Sonra da, yoksa sadece görülen bir rüya mıydı? Şimdi uyanır ve hayatıma son noktayı bu gece koyarsam. Nasıl olurdu acaba? Bunu düşündüm.
Diğer pencereye geçtim!
Bu sefer ölüm geldi aklıma. Kabristanlar gördüm. Bir yer vardı ki, orayı kimsecikler doldurmamıştı daha. Boş bir mezardı. “Bu bana mı ayrılmış” diye düşündüm. Sırası gelen gitmiyor muydu, ölümü tatmıyor muydu? Şimdi sıra kimdeydi? Ali, Mehmet, Fatma ya da ben, kim bilir? Bunu tek bilenin Allah (c.c.) ve Azrail (a.s.) olduğunu biliyordum. Bildiğim tek şey buydu.
Ve diğer pencereyi açtım!
Hayatımı seyre daldım. Baktım bomboş geçen günler, haftalar, aylar belki de yıllar. Uzunca bir “vahh” çektim. Ben bu muydum? Neyle uğraşmış, nasıl vakit geçirmişim? Yine “vahh, vahh” diyebildim.
Pencere değiştirdim! Bu pencere farklıydı, harikulade bir yerdi burası. Burasının adı “Cennet” idi. Evet, ben bu sefer cenneti seyrettim bu pencereden. Aman Allah’ım, burası ne güzel bir yer imiş. İsteyene istediğinin verilen, çeşit nimetler ile donatılmış bir yer. Baktım da köşkler, saraylar kök salmış burada. Bana ait bir köşk var mıdır acaba?
Köşk aradım. Halen de aramaya devam.
Yine pencere değiştirdim!
Az önce seyrettiğim o güzel mekândaki köşklere sahip olabilmek için, ilk pencereden seyrettiğim hayatımı, cennetlik işler ile geçirmeliydim. Bu sefer bunu düşündüm.
Düşündüm ve düşündüm.
Düşünceler bitmiyordu.
Düşünmekte insanı yoruyordu.
Düşünülmesi gerekiyordu yine de.
Düşündüm durdum.
Gözlerim dayanamadı daha fazla.
Gözlerimi ve pencerelerimi kapadım yine uykuya daldım…
Nektel Demir'ın Yazısı.