M. Emin Kul

Taraf gazetesinin ortaya çıkardığı “Balyoz Darbe Planı”; gündemi ve kafaları çok karıştırdı. Hemen akabinde ilgili merciler hadiseye açıklık getirmeye çalıştılar. Buna göre ortaya çıkan deliller bir darbe planı değil sadece çeşitli senaryoların anlatıldığı bir simülasyon planıydı. Aynı ıslak imza ve darbe günlükleri hadiselerindeki gibi yapılan tatmin edici açıklamaları duyunca yüreğimize su serpildi. Zaten 65 senelik demokrasi tarihimiz; cunta ve darbe işlerinin memleketten ne kadar uzak ve kurumlarımıza yabancı olduğunu bize fazlasıyla anlatıyor.

Bu vesileyle biz de modaya uyarak okuyucularımızla kendi hayali simülasyonumuzu paylaşmak istedik:

Kazma Planı Simülasyonu

Düğmeye basılmış harekât başlamıştır. Harekat merkezinde planın ilk adımı olan Fatih Camii’nden gelecek patlama haberi heyecanla beklenmektedir, tam bu anda merkezin telefonu çalar:

- Alo merkezle mi görüşüyorum?

- Evet, patlattın mı bombayı?

- Yok patlatamadım.

- Niye ne oldu?

- Hırsızlar patlatmış.

- Ne diyorsun oğlum?!

- Bombayı caminin ayakkabılığına koy demiştiniz ya,

- Evet???

- Koydum ama ayakkabı hırsızları onu da götürmüş.

- Eee sen ne yapıyorsun şimdi?

- Ayakkabıları çalınan üç hacı amca var, müezzini bekliyoruz…

- Ne diye?

- Naylon terlik getirecek.

- Ne yapıcan oğlum naylon terliği???

- Senin neyin çalındı denince bomba mı deseydim? Mecbur ayakkabılarımı sakladım benimki de çalındı dedim.

- İyi terlikleri giy de gel, hapishanede lazım olur. Merkezde moraller bozulmuştur, bir süre sonra telefon bir kez daha çalar, telefondaki 200 bin anti laik vatandaşı toplamakla görevli ekibin başıdır:

- Alo merkez ciddi bir problem yaşıyoruz.

- Ne oldu?

- Şükrü Saraçoğlu Stadına topladıklarımızda sıkıntı var?

- Tutuklamaya mı direniyorlar?

- Hayır bir kısmı stada girmeye direniyor

- Niye ki?

- Biz cimbomluyuz Fenerbahçe Stadı’na girmeyiz diyorlar.

- Onları deplasman takımları için ayrılan yere koyun.

- Denedik sığdıramadık sayıları çok.

- Tüm planlar bozulacak zorla sokun hepsini içeri.

- Onu da denedik bu sefer birbirlerine karşı su şişeleri atıp tezahürata başladılar

- Ulan kim yaptı bu listeleri, dinci dedik holigan çıktı adamlar

- Galatasaraylı dincileri ayırıp Seyrantepe’deki yeni arena stadı inşaatına götürsek?

- Planda var mı oğlum orası?

- Yok ama orada inşaatta da çalışırlar hiç değilse…

- İyi fikir be, acaba Beşiktaşlıları da Aşkale’ye yollayıp taş mı kırdırsak?

- Daha kötüsü hepsi bir ağızdan bize karşı da tezahürata başladılar.

- Neler diyorlar?

- Söylemesem?

- Bu bir emirdir söyle…

- “Cunta istifa” diyorlar…

- Başka?

- “Yeter darbeciler yeeeeter” diyorlar.

- Başka?

- Af edersiniz ama “falan filan cunta, olamazsın iktidar” diyorlar…

- Bu ne be başlıycam böyle darbeye!

Cunta merkezi iyice şaşırmıştır, darbe başı sinirli sinirli söylenir:

- Nerede eski darbeler kardeşim TRT binasını aldık mı iş biterdi, bir de şu rezilliğe bak.

O hızla yardımcısına seslenir:

- Oğlum oku bakalım hazırladığınız cunta hükümeti listesini

- Tarım ve Köy İşleri Bakanı: Erman Toroğlu

- Eski hakem değil mi o?

- Efendim malum esas işi kabzımal.

- Geç

- Sağlık Bakanı: Haydar Dümen.

- Ne münasebet?

- Cinsi....., halkımızın nabzını çok iyi tutuyor.

- Başka?

- Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı: Sisi.

- Bu ne ya!

- Efendim 28 şubattaki hizmetleri malum.

- Tövbe tövbe

- Bayındırlık ve İskan Bakanı: Veli Göçer

- Şu evleri çöken mi?

- Çoktan aklandı o efendim binlerce ev yapmış adam.

- La havle…

- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Hayri Tokmak.

- O kim be?

- Bizim enişte; çakmaklara gaz doldurur, çok ısrar etti darbe marbe olursa beni bir yere yerleştir diye…

- Yeter lan delirtmeyin adamı, bir daha da girmem cuntaya, darbe devri bitmiştir bu memleket için, darbe iptal, dağılın gidin.


GENÇ'ın Yazısı.