Yemen

Darbeden önce Cumhuriyet ile yönetilen bir Arap ülkesiydi Yemen. En büyük kara komşusu olan Suudi Arabistan’ın ülkedeki etkinliği yüksekti. Zaten diğer kara komşusu da Umman’dır. Kızıl Deniz ve Hint Okyanusu diğer sınırlarını sarmalar. Yemen Kâbe’den yüzünüzü doğuya döndüğünüzde sağ tarafta kalan ülke olduğu için Arapça’da sağ anlamına gelen kelimeden almıştır adını. Yaklaşık 25 milyon kişinin yaşadığı Yemen’de, tarih boyunca hep Kuzey Yemen-Güney Yemen ayrımı olmuş. Ancak bu ayrım 1990 yılında son buldu. Yemen’i tarihte fil vakasıyla duyarız ilk, Ebrehe’nin krallığı olduğu için. Ancak içimizi yaralayan en büyük yanı, neredeyse her haneden bir dedemizin kaybolup gittiği bir ülke oluşudur Yemen’in. Başkenti San’a’dır.

Giden Gelmiyor Acep Nedendir?

Milletimizin Yemen’le ilgili yasını en çok türkülerden devşiririz. Yemen’le ilgili en meşhur olan türkümüz “Ah o yemendir, gülü çemendir, giden gelmiyor acep nedendir.” Bu türkünün sözleri içinde geçen “Burası Muş’tur yolu yokuştur” kısmıyla ilgili tartışmalar hâlâ devam etmektedir. Yemen’in illerinden biri olan Huş mu yoksa Anadolu’daki Muş mudur yolu yokuş olan hep tartışılır. Lakin, Muş kocaman bir ova olduğu için ve Yemen’deki dik yokuşuyla ünlü yerin adı Huş olduğu için, türkünün aslındaki ifadenin Huş olması daha tutarlı görünüyor. Huş’ta Osmanlı şehitliği dahi bulunuyor. Diğer yandan Muş’a giden neden gidip gelmesin ki diye düşündüğümüz zaman bile, türküde sözü geçen yerin Huş olduğu kanaatine varmak daha da kolaylaşıyor. Bu türkü dışında “Gece bir ses geldi derinden derinden / Beni mi çağırdı Yemen çöllerinden” türküsü vardır.

Kameriyeler Ülkesi

Yemen mimarisi diğer Arap ülkelerinden farklıdır. Daha geleneksel kerpiç, kırmızı tuğla gibi malzemeler kullanılmasına rağmen Yemen mimarisi çok katlıdır. Çöl ikliminde olduğu için pencerelerin konumlandırılış şekli çok özenlidir. Evler güneşi sadece sabah erken saatlerde ve akşam batarken alır. Kameriye denilen pencere kapı ve bina süsleme tekniği bu yapıları biricik kılar. Şibam ve başkent San’a Unesco Dünya Mirası çerçevesinde korunan şehirlerdendir. Kuran’ı Kerim’de geçen ve helaka uğramış olan Ad kavminin sahte cennetlerinin Hadramut sınırları içinde olduğu bilinmektedir. Yemen’in en büyük camisi Salih Camii de görülmeye değer.

Yemeni

Kalıpla basılı elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent. Adına yemeni denilmesinin özel nedenleri var. Birincisi çöl ikliminde ağza da bağlanarak kullanılıp çöldeki kum fırtınalarından kişiyi muhafaza etmeye yaraması, ikincisi de Yemen’deki savaşlarda dur durak verilmeyen çarpışmalarda ölen askerler gömülemediği için şehri saran kokudan kendilerini korumak için ağız ve burunları kapatacak şekilde tülbentler örtülmesindendir. Ayrıca yemeni diye bir ayakkabı şekli de vardır.

Husi’si Bir Darbe

Arap Baharı diye isimlendirilen olaylar dizininde halk hareketlerinin görüldüğü ülkelerden biriydi Yemen. Fakat bugün darbeyi yapanlarla o gün isyan eden kişiler aynı değil şüphesiz. Yemen’deki cumhuriyet rejimine karşı darbeyi Husiler olarak bilinen Şia mezhebine bağlı grup yaptı. Ve imamet rejimi getirdiğini duyurdu. Söz konusu rejim ne kadar sürekli olur bilinmez ancak sürecin arkasında İran’ın olduğu gayet açık. Yemen’in dünya ülkelerine borçlarını imamet rejimini getiren Muhammet Ali el Huti’nin ödemeyeceği, bu konuda İran’ın yardım etmeyeceği de bilinmekte. Hâl böyle olunca Husilerin bölgede sürekli kalması mümkün gözükmüyor. Ancak ülke yeniden güney kuzey ayrımına sürüklenebilir. Belki de dünya ülkeleri yeni Yemen cephesi açacak, bunu zaman gösterecek.

Salmon Fishing in the Yemen (Salmon Yemen’de Balık Avlıyor)

Yemen sineması denildiğinde maalesef bahsedebileceğiniz hiçbir film yok ancak Yemen’i anlatan dış ülkelerin çektiği filmlerden bahsedilebilir. Şüphesiz bunların en iyisi Ewan Mcgregor’un başrolde olduğu Salmon Fishing in the Yemen. Filmi diğerlerinden ayıran taraflar; bir İngiliz filmi olmasına rağmen Yemen politikalarından ötürü İngilizlerle dalga geçiyor olması ve dramatik komedi türünde durağan bir film olsa da öğretici yanlarının çok fazla olması.

Kahvesi Yemen’den Geliyor mu Acaba?

Osmanlı’da kahvenin Yemen’den geldiğine dair birçok tarihi bilgi vardır. Ancak bu kahvenin Yemen’de içilen kahveyle aynı olmadığını bilmemiz gerekir. Çünkü yemen otu orijinal adıyla “gat” adı verilen bir otla harmanlanır orijinal Yemen kahvesi. Ve bu ot uyuşturucu özelliklerinden dolayı yasaktır ülkemizde.

Yemen Ah Yemen!

Mehmed Niyazi’nin Çanakkale Mahşeri ile birlikte okunması gereken başucu eseri Yemen Ah Yemen! Yemen’de kaybolup giden ne kabri ne de haberi kalmış dedelerimizin hikâyesini anlatıyor yazar. Yemen’de ölen Türklerin sayısını hiçbir tarih verisi tam olarak bilmiyor, bildiğini söylese de yalan söylüyor. Özellikle Yemen Çölü tasviri yıkar insanı: “Yemen Çölü; nasıl bir ölü uykusundasın ki bunca şehidin kanı seni yeşertemedi. Anaların, gelinlerin ve nice yetimlerin ıssız yerlerde döktükleri gözyaşları yağmur olup üzerine yağsaydı, bağrından ormanlar fışkırırdı. Hâlâ derin bir sükut içindesin…”


Sami Yaylalı'ın Yazısı.