“Aa, yıldız kaydı, bir dilek tut.” Ya da “Her insanın bir yıldızı vardır, yıldız kaydığına göre biri öldü demektir.” Etrafımızda yıldız kaymasıyla ilgili bu tür cümleleri hep duyarız. Hatta küçükken bize yıldızların öldüğünde kayarak karadeliğe yani yıldız mezarlığına gittiği anlatılırdı. Peki bu anlatılanların ne kadarı doğru ya da doğru mu?

Yıldızlar Kayar mı?

Kâinattaki olayların hep bir düzenle gerçekleştiğini gözlemlerimizden biliyoruz. Her bir cismin bir yörüngesi, gideceği bir yolu ve tamamlaması gereken bir miladı var. En basitinden bize en yakın olan Güneş’i ele alalım. Kütlesi Dünya’nın kütlesinin neredeyse 333.000 katıdır. (1,9891×1030 kg) Böylesi devasa bir yıldızın kayması demek çevresinde dolanan gezegenlerin, göktaşlarının, kuyrukluyıldızların dağılması demek! Bu da büyük bir karmaşanın başlangıcı anlamına gelir. Ayrıca Güneş’ten kat kat büyük yıldızların kâinatta mevcut olduğunu unutmayalım.

Yani diyeceğimiz o ki yıldız kayması sadece bir halk efsanesidir. Bu olayın aslı meteorlara dayanmaktadır. Bazı meteorların yolu dünya ile kesişir ve dünya atmosferine giriş yapar. İçeri girdiği anda aşırı sürtünmeden dolayı yanmaya başlar ve akkor hâline  gelir. Eğer meteor yeterince büyükse yeryüzüne kadar inebilir. Ancak zayıfsa yani fazla büyük değilse yanarak toz hâline gelir. İşte bizim yıldız kayması olarak gördüğümüz gök olayı aslında meteorların atmosferde yanmasıyla oluşturdukları muhteşem  görüntülerden başka bir şey değildir.

Meteorlar atmosferi geçerek yeryüzüne inmeyi başarırlarsa o zaman meteorit yani göktaşı adını alırlar. Dünya atmosferine yılda birkaç bin meteor girse de bunlardan en çok beş yüz kadarı yere inmeyi başarır. İnenlerin  büyük bir çoğunluğu da çok küçük, miligramlık göktaşlarıdır. Şu ana kadar Dünya’ya inebilen en büyük göktaşı Namibia’da olup ağırlığı yaklaşık 60 ton gelmektedir. Bu koca taşın Dünya’ya 80.000 yıl evvel çarptığı düşünülmektedir.

21 Kasım 2008’de saat 17:30 sularında Kanada’da Alberta  yakınlarına düşen meteor son zamanlarda meydana gelen en büyük olaylardan biri. Meteorun yere çarpmadan önce değişik açılardan videoya (http://goo.gl/MnpOc) çekilmiş olması olaya ayrı bir heyecan katıyor. Olaydan hemen sonra bilim insanları meteorun bazı parçalarını bulmayı başarmış. Kanada Uzay Ajansı’na göre patlama 700 km uzaklıktan görülebilecek kadar büyükmüş. 1908’de yine bunun gibi başka bir olay da Sibirya’da yaşanmış. Tunguska bölgesine düşen bir meteor, 50 km boyunca  bütün ağaçları devirmiş. Görgü şahitleri yere çarpması sonucu oluşan sesin Londra’dan bile duyulduğuna söylemişler.

Kahraman (Perseid) Meteor Yağmuru

Karanlık bir gecede eğer şansınız yaver giderse saatte yaklaşık 10 tane meteor izleyebilirsiniz. Ancak yılın belli zamanlarında oluşan meteor yağmurlarında bu sayıyı 10’a katlayabilirsiniz. Bu meteor yağmurlarının  sebebi hikmeti ise Dünya’nın yörüngesiyle kuyrukluyıldızın yörüngesinin kesişmesidir. Kuyrukluyıldız arkasında bıraktığı enkazlar da bu kesişme nedeniyle Dünya’ya isabet eder ve meteor yağmurları bu şekilde oluşur.

Kahraman meteor yağmuru da bu sebepten meydana gelmektedir. Swift - Tuttle Kuyrukluyıldızı’nın enkazından oluşan Kahraman meteor yağmuru malzeme bakımından oldukça zengindir. Bu meteor yağmuru ismini meteorların en çok gözlenebilen yer olan Kahraman (yunanca ismiyle Perseus) takımyıldızından almaktadır.  Her sene olduğu gibi yine 17 Temmuz-24 Ağustos arasında gerçekleşecek olan Kahraman meteor yağmuru 12-13 Ağustos’ta doruk seviyesine ulaşacak. Gece boyunca saatte ortalama 120 meteorun atmosferde yanışını izleyerek siz de bu muhteşem geceye tanık olabilirsiniz. Meteor yağmurundan en verimli şekilde istifade edebilmek için birkaç öneri:

-Bulabildiğiniz en karanlık yere gidin. Köyler ve şehirlerden uzak araziler bunun için biçilmiş kaftan.
-Teleskop veya dürbünle gökyüzünün daha dar bir bölümünü görebildiğiniz için çıplak gözle gözlem daha çok meteoru görmenizi sağlayacak.
- Gökyüzünün Kahraman (Perseus) Takımyıldızı bölgesinde yağmur daha şiddetli olacağından buralarda göz gezdirmeniz faydalı olur.
- Yere yatarak gökyüzünü seyrederseniz gözünüz daha çok alana hakim olur.
- Sürekli göz gezdirmek yerine bir alana konsantre olun ve ara ara gözünüzü başka yere çevirin.


Muaz Erdem'ın Yazısı.