Geçtiğimiz ay önce Gençlik ve Spor Bakanlığı’na, ardından da Milli Eğitim Bakanlığı’na ziyaretlerimiz oldu. Hayırda yarışma niyetiyle yetkililerle bereketli istişareler gerçekleştirdik, gençlik politikalarıyla ilgili fikirlerimizi ve geleceğe yönelik öngörülerimizi paylaştık, devletimizin gençlerle ilgili hizmetlerini işlerin merkezinde dinleme fırsatı bulduk.

Görüşmelerimiz esnasında yetkililerden biri, son derece önemli bulduğumuz bir tespitte bulundu: “Bugün gençliğe hizmet noktasında birçok şey yapılıyor olabilir lakin yetmez, çünkü bizler inanıyoruz ki sadece yaptıklarımızdan sorumlu değiliz; yapabilme imkanımız olduğu halde yapmadıklarımızdan da sorumluyuz!”

Evet, bu tespit gerçekten de önemli. Gerek devlet, gerek sivil toplum açısından, elimizdeki imkanları nasıl kullandığımızı iyi değerlendirmek ve daha güzel neler olabilir, daha faydalı neler yapılabilir düşüncesiyle bir an olsun gayreti elden bırakmamak gerekiyor. Gençliği dert edinen herkes, yapılanlarla yetinmek şöyle dursun, her daim yenilenme ve güncellenme kuşağında bitmeyen bir sevda ile koşmalı, olan biten güzel gelişmelerin tesellisiyle değil daima yeni hedeflerin temennisiyle dolmalı. Elimizde bulunan tüm imkanlar, kurulduğumuz tüm makamlar bizi rehavete ve gaflete düşürmemeli, bilakis rahatımızı kaçırmalı, sorumluluğumuzun ne büyük olduğunu hatırlatmalı. Atabilecek gücümüz varken atmadığımız güzel adımlar, yapabilecek gücümüz varken yapmadığımız hayırlar yüreğimize ‘‘dert’’ olursa eğer, emin olun kazancımız çok büyük olacak...

***

“Okulsuz da Olur” kapağıyla huzurlarınızdayız bu ay. Eğitime, okula, bilgiye karşı olduğumuzdan mı? Asla... Derdimiz başka; derdimiz niteliği önceleyen alternatif mekteplere, verimliliğin epey yüksek seviyede olduğu sanal kurslara, öğrencilerin derslere aşkla katıldığı ortamlara dikkatleri çekmek. Çünkü görüyoruz ki ‘‘okullar öğrencileri kesmiyor’’, eğitim sistemimiz birçok açıdan yetersiz kalıyor. İlim, irfan ve hikmet taliplisine, gerçekten kendisini yetiştirmek isteyene bildiğimiz okulların dışında “okul” çok diyoruz, “nasıl olur?” diye soranları dosyamıza bekliyoruz...

***

GENÇ’teki Afrika heyecanının ardından Balkanlar’a yolculuk başlıyor. Kısmet olursa bu ay içinde kırka yakın genç dostumuz Balkanlar’da olacaklar, gönüllülüğü bayraklaştırıp insanlığı, kardeşliği diriltecekler. Yolları ve bahtları açık olsun...

Ekim ayında görüşmek üzere, muhabbetle kalınız...

Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.