Esra Ekinci

Nûn. Kaleme ve onu yazdıklarına yemin olsun.(1)

Kalemi yaratan , bize onunla yazmayı öğreten Allah’a hamd olsun.

O’nun adını diline, hakkında kasem verdiği kalemi de al eline. Başla yazmaya. Yazdıkça göreceksin nasıl bir nimet olduğunu. İnandığın dinin ilk emri “oku”. Oku ki yazma sebebin olsun. Okudukça kâinatın sayfaları sana açılacak. Denizler mürekkep ağaçlar kalem olsa yetmeyecek Allahın kelimelerini yazmaya.(2) Yazdıkça okumak isteyeceksin, okudukça yazmak.Öyleyse sonsuzluk tarlasına hoşgeldin. Bu verimli döngüden elde edilecek ürünler de sana ve insanlığa mübarek olsun. Sen şimdi zaman kaybetmeden yaz. Bu yazış senin hakkındaki muradı ispatın aynı zamanda. Nureddin Yıldız ağabey der ki:” Hür yürekli genç: Okuyarak başlar, düşünerek devam eder, yazarak sürdürür mücadelesini.”

Mücadeleni işle ilmek ilmek. Gün gelir el emeği göz nuru çeyiz olur. O çeyiz ki eskimez kelimelerle işlenmiştir. Hem işle ki senden sonrakiler de bu kervana katılsın. “Sadırlarda olan zamanla unutulabilir. İnsan nisyanla malûldür. Oysa satırlara kaydedilen bâkî kalır.”(3) Şimdi sen sadırlarla satırlar arasında; geçmişin, şimdinin ve geleceğin nesilleri arasında bir köprü inşa et ve üzerine kalemden sağlam kaleler kur.Bilinsin ki, buraya sığınanlar, sözün hakimiyetinde fikir alış verişi yaparak yaşarlar. Burada doğan çocukların ninnisi bile güzeldir tıpkı şunun gibi:

Bu cephe boş kalmasın dostum

Toprak bomba, kurşun tarlası iken

Toprağı sakinleştirecek

Ona kelime ekip, fikir biçecek

Kalemle direnecek

Neferlerden olur musun dostum?

Sen nasıl ki senden öncekilerin satırlarını okuyarak büyüdün, sen de yaz ki; kaleminden akıttığını söylesin anneler ninni diye.

Dinlenmeye değer sözün varsa, içinde kalmasın, yaz. Yazdıkça açılacaksın. İnan bana dünyaya bakışın değişecek; çünkü gördüğün her şey işittiğin her ses “ beni yaz” diyecek.Merak etme kalem usanmaz senden. Hem yazılmak için bunca mesele sırada beklerken ne bıkkınlığın, ne önemsememenin ne de ağırdan almanın sırası. Bir gün toparlanıp gitmen gerektiğinde, yazdıkların kalacak geriye. Senin için dua ediyorum: Satırların eğer hakikat yolunun izini sürüyorsa, adın hayırla anılsın sonraki nesiller arasında. Gittiğin yerde de hoş karşılanasın.

Nihayetinde şu konuya da dikkatle eğilmeni tavsiye ederim. Yaşamadığını yazma. Kaleminle dokunmak istediğin olaylar ve fikirler önce hayatına insin sonra kalemine. Unutma ki seni de yazanlar var. Öyle yaz ki adını görmeden yazını okuyanlar, yazının altına senin imzanı atabilsin. Âdeta, satırların sadrının aynısı olmalı.

Benim için de Güneş artık batmakta. Sana mirasım bir cümle ve bir kaç mısradır:

KALEMİN HAKKINI VER!

Yaz ki, gök ayakta kalmak

Kökler tutunmak için cesaret bulsun.

İklimin kıştan yaza dönmesi için, yaz

Dünya hikâyesinin mutlu sonla bitmesi için, yaz

Kalemin hükmü bitmedi daha.

Yazabilirsin, son durak gelmedi hâlâ

Yaşanılmaz zulüm ve icbar ortamında

Hayallerdedir, beklenir yaşamak, kalemin iktidarında.


(1) Kalem s./1

(2) Lokman s./27

(3) BULUT Seyfettin/Yaz Akşamları/Dost tv, 25.08.2015


GENÇ'ın Yazısı.