İdare

Sözlükte idare kelimesi; yönetmek, başa çıkmak, geçinmek, uyum sağlamak, yönetim yeri, tutum, göz yummak ve benzeri birçok anlama geliyor. Halk dilinde de bu çeşitlilik yerini koruyor hâlâ. Ama idarenin yukarıda geçen anlamlarından ikisi neredeyse zıt anlam haline gelmiş durumda. İdare kelimesi hem yönetmek anlamına geliyor hem uyum sağlamak anlamına, hem başa çıkmak anlamına geliyor hem göz yummak anlamına. Bu durum idare kelimesinin kullanım titizliği gerektirdiğini bize vurguluyor.

Müdür

İdare eden kişi anlamına gelen dilimize Arapça’dan gelmiş bir isim. Müdürlerin yöneticilik vasfı seçimle değil atama ile olmasından gelir. Müdür, il müdürü, genel müdür, şube müdürü vb. müdürlükler kurumlara göre değişiklik arz eder. Son dönemlerde argo bir ifade haline gelmiş olması üzücüdür. Birçok yerde dürümcüler dükkan ismi olarak müdürü kullanıyor.

İdareli İrade mi İradeli İdare mi?

İnsan ve devlet yönetiminde irade kullanma keyfiyeti önemlidir. Eğer yönetici kesim iradesini idareli olarak kullanırsa iyi bir otorite kuramayabilir ama halkın refahı daha iyi olabilir. Eğer yönetici kesim idari yönlerini iradesi baskın şekilde yönetirse bu kez iyi bir otorite kurabilir ancak halkın refahı üst düzey olmayabilir. Bu ikisini dengede tutabilen idareler genelde istenen idare olurlar.

Başkan ve Başkanlık Sistemi

Kökü baş kelimesidir. Müdürden farkı atama ile değil seçimle, düelloyla, ya da farklı bir bedel ödeyerek başa gelmesidir. Belediye Başkanı, Genel Başkan, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı gibi çeşitli başkan mevkileri vardır. Ülkemizde Başkanlık Sistemi her konuda yaygınlaştırılma düşüncesi hâkim. Bu bürokrasiyi ve çok başlılığı azaltmak adına gerekli olduğunu düşündüğüm bir sistem. Devlet mekanizmamızda da böyle bir sisteme ihtiyaç olduğunu geçmiş tecrübelerimizle yaşadık. Cumhurbaşkanı Başbakan’a anayasa kitapçığı fırlattı diye kriz olan bir ülkede yaşıyorduk.

İdare Hukuku

Anayasada belirtilen idarenin faaliyet ve kurallarını düzenleyen kamunun üstünlüğü ile bireyin haklarını dengeleyen hukuk çeşididir. Fransız İhtilali’nden sonra gündeme gelmiştir. Ancak dünya üzerinde hâlâ derlenmiş tek bir hukuk çeşidi değildir bu yüzden sübjektif özellikleri çoğunluktadır. İdare hukukunda kamu yararı gözetilir. Sorunlar olduğu zaman idari yargıda çözümlenir.

İdare Lambası

Bir haznenin içerisine doldurulmuş gaz yağı ve o haznenin üzerinde yükselen boru tipi bir geçiş içerisinde uzanan fitilin ucunun yakılması ile elde edilen aydınlatma aracı. Bazı yörelerde “Şinanay” diye geçer. Elektriğin, mumun, ateşin olmadığı durumlarda idareten kullanıldığı için idare lambası ismini almıştır.

İdare Edemem Anne!

Ailelerin çocuklarını kamerayla yönetmeye çalışma girişimlerinden biri, belki de ilki. Bir dönem Youtube alemine bir annenin attığı videoydu bu. Aç bırakılmış ve sadece elindeki şekerle idare etmesi telkin edilen bir çocuğun “idare edemem anne” feryadı bir dönem çok konuşuldu. Bu çocuğa yeni nesil Küçük Emrah diyenler oldu. Fakat videodaki çocuk büyüdüğünde bu videoya ne diyecek bilemiyoruz.

Prens

Niccolo Machiavelli’nin asırlardır tartışılan kitabıdır. İdarecinin ya da siyasetçinin nasıl olması gerektiğini tartışır. Makyavelist düşüncenin kaynağı bu eserdir. Eser basıldığında yazarı çoktan ölmüş olmasına rağmen yazarın diğer eserleri pek bilinmez. Prens kitabı aslında prenslikleri anlatır fakat dönemin buhranlarını da içinde barındırır. Güce sahip olmak için her şey mübahtır ilkesi (ilkesizliği), sevilen değil korkulan ama nefret edilmeyen lider olma düşüncesi, ahlaksız bir lider olmaktansa dindar görünümlü bir lider olma fikri hep bu kitabın savunduğu görüşlerdir. Maalesef dünya siyasetindeki birçok lider hâlâ bu prensipleri uygulamaktadır.


Sami Yaylalı'ın Yazısı.