Ülkemizde artan terörün nedenleri sorgulanıyor. Örgütü harekete geçiren stratejik aklın kim olduğu da. Kimilerine göre Kandil’deki üst akıl HDP’nin meclise 80 milletvekili ile girmesinin ardından sorunların çözülmesinde silahın değil de siyasetin belirleyici olmasından endişe duydu. Kendilerinin boşa çıkacağı düşüncesiyle harekete geçti…

Tespitte doğruluk payı var. En azından kendi içinde tutarlı bir tespit denebilir.

Kimilerine göre ise terör örgütü PKK, Orta Doğu’da özellikle Suriye’de ortaya çıkan konjonktürün Kürtlere altın tepside bulunmaz bir fırsat sunduğunu düşündü. Yüzyıllık, tarihi bir fırsat!

Terör örgütü, Suriye’deki kanton yapısının Türkiye’ye uyarlanabileceğini vehmetti. Ancak çatışmasızlık ortamının sürmesi ile bu fırsatın heba edileceğini düşündü. İşte üst akıl terör örgütüne bu hedefe ancak Türkiye’nin Suriyeleştirilmesi ile mümkün olacağını fısıldadı. Suriye’deki ve Türkiye’deki sözüm ona kantonların bir gün birleşebileceği hayalinin suya düşmemesi için bir an önce harekete geçmesi gerektiğini telkin etti. Terör örgütü de üst aklın telkinleri doğrultusunda harekete geçti. Özellikle Kürt halkının duygusal kopuşunu sağlayacak, o zemini hazırlayacak bir takım kanlı eylemlere girişti. Bunun için Kürt sokaklarını harekete geçirmek istedi. Bu noktada Cizre’den yeni bir “Kobani destanı” çıkarabilmek için çok uğraştı. İlçeyi ele geçiren silahlı teröristler Türk güvenlik güçlerinin onları yakalayabilmek için bodoslama müdahalede bulunmasını beklediler. Ta ki siviller de öldürülsün ve “Türkiye sivilleri, masum insanları katlediyor” yaygarasıyla Batı’da köşeye sıkıştırılsın. Dünya medyası çarşaf çarşaf katliam haberlerini sayfalarına taşısın. Mesele uluslararası boyut kazansın. Türkiye’ye de Suriye muamelesi yapılsın.

Ama olmadı, başaramadılar. Öncelikle Kürt halkını ikna edemediler. Kürt halkı PKK terörünün sinsi tuzağına düşmedi. Onların eylemlerine destek vermedi. Türk güvenlik güçleri de geçmişte olduğu gibi Cizre’ye bodoslamasına girmedi. Suçluya, eli silahlı teröristlere odaklandı. Sabretti ve PKK terörünün istediği fırsatı ona vermedi.

PKK terörüne bu aklı verenlerin Batılı dostları olduğundan inanın kuşku yok. PKK’yı; Türkiye’yi, Suriyeleştirecek, oldukça kullanışlı bir aktör olarak gördüler çünkü. Tıpkı kullandıkları DAİŞ gibi...

Batı dünyasının medyasına bakın bu eli kanlı terör örgütünü meşrulaştırmak için nasıl dolaplar çeviriyorlar. Sözüm ona Türkiye’nin PKK’ya yönelik operasyonları, DAİŞ’e karşı mücadeleye darbe vuruyormuş… PKK ve PYD, DAİŞ’e karşı yürütülen savaşta en etkili kara gücüymüş… Nasıl bir algı operasyonu yürütüyorlar. Külahımıza anlatın bunları…

Batı’nın derdi inanın ne Kürtler ne DAİŞ ne şu ne bu… Tek dertleri bölgedeki siyasi, ekonomik, stratejik operasyonları… Bölgesel ve küresel çıkarlarını engelleyecek aktör görmek istemiyorlar. Türkiye’yi de bu aktörlerden biri olarak görüyorlar…


Beytullah Demircioğlu'ın Yazısı.