Türkiye, geçen ay dünya gençlerini ağırladı. Önce Tahrir Meydanı’nın genç devrimcilerini ardından da Pakistan’ın en zeki üniversite  gençlerini…

Ve nihayetinde artık geleneksel hâle gelen “Türkçe Olimpiyatları”nda Türkçelerini yarıştırmak için 130 ülkeden gelen yüzlerce genci  ağırladı Türkiye…

Mısır’da Hüsnü Mübarek’in despot yönetimini deviren ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davetlisi olarak Türkiye’ye gelen ‘Tahrir  Meydanı” gençleriyle bir program vesilesiyle biz de görüşüp dertleşme fırsatı bulduk.

Mısırlı gençler ülkelerini bir despotun elinden kurtarılmasında önemli bir rol oynamanın haklı gururunu yaşıyorlardı. Geleceğe umutla bakan Mısırlı gençler övgüler düzdükleri Türkiye ile ülkeleri arasındaki ilişkilerinin daha ileri boyutlara taşınmasını istiyorlar.  Mısır’a bir Türk üniversitesi, Türkiye’ye de El-Ezher üniversitesini fakültelerinin açılmasını istiyorlar mesela…

Pakistan’ın en zeki gençleri de benzer taleplerde bulundular.

Türkçe Olimpiyatları vesilesiyle Afrika’dan, Amerika’ya, Avrupa’dan Asya’ya tüm kıtalardan gelen dünya gençleri, akıcı Türkçeleriyle  hemen hemen benzer talep ve temennileri dile getirdiler; Türkiye’ye daha yakın olmak.

Bu tablo neyi gösteriyor? Bu tablo uluslararası siyaset arenasında yükselen Türkiye’nin bu anlamda geleceğinin çok daha parlak  olacağını gösteriyor… Bu tablo, Türkiye’nin büyük devlet olma yolunda çok sağlam adımlarla ilerlediğini gösteriyor.

Hakikaten hem devlet olarak hem sivil toplum örgütleri olarak ülkemiz adına çok güzel adımlar atılıyor. Türkiye, uluslararası çapta gerçekleştirdiği insana yatırım projelerinin karşılığını yakın gelecekte katbekat alacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.  Özellikle İslam coğrafyası başta olmak üzere tüm dünyada Türkiye muhibbi bir nesil yetişiyor.


Beytullah Demircioğlu'ın Yazısı.