Gündeme Dert Aşısı Gerek
Etrafımızda olup bitenlere karşı seyirci kalmak istemiyorsak ilk sahip olmamız gereken gündem duyarlılığıdır. Kim ne söylüyor, niye söylüyor, hepsinin bir amacı var. Bilmeden anlayamayız. Anlamadan vakıf olamayız. Vakıf olmadan çözemeyiz. Çözmeden kendi sözümüzü üretemeyiz. Kendi sözümüzü üretmeden iddia sahibi olamayız. İddia sahibi olmak bize ne kazandıracak? Bu soru yanlış bir soru biliyor musunuz? Biz zaten iddia sahibiyiz. Müslüman olmak dünyaya dair bir sözü olmak ve bu sözün gereğini yerine getirmek demektir.
Bir iddiamız var. O halde bir sözümüz de olmalı. Derdimiz, sözümüzü diğer sözler arasında seçilir, anlaşılır ve benimsenebilir bir hâle getirmektir. Bu ise ne söylendiğine ve niye söylendiğine dikkat kesilmekle olur. Amaçları anlamadan sözleri anlayamayız. Amaçları anlamak için ise gözü, özü ve kulağı açık tutmak gerekir. Gördüklerimiz ve işittiklerimiz farklı olabilir; önemli olan nazara verdiklerimizdir. Gündemimiz, başkalarının gündeminden değil, başkalarına da aşina olan kendi derdimizden kaynaklanmalıdır.
Varmak istediğimiz yere herkes can atıyor. Bu anlamda insan cinsinin derdinin ortak olduğunu söyleyebiliriz. Ama çoğu ya bu derdin farkında değil ya da bu gerçeği kabullenmek istemiyor. Aramızdaki fark da buradan kaynaklanıyor zaten. Bütün insanlara derdimizin ortak olduğunu hissettirdiğimiz gün gündem duyarlılığımızın başarıya ulaştığını düşünebiliriz. O zamana kadar gündemi dertli dertli yorumlamaya devam edeceğiz. Gündeme dert aşısı gerek diyerek…
Mehmet Köprülü'ın Yazısı.