Asude Usluer Uğurlu

Son yıllarda bir ergenlik attılar ortaya, aldı başını gidiyor. Eskiden yok muydu bu ergenlik? Bizim dedelerimiz, ninelerimiz ergen olmadı mı? İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet, o zamanki yaşında ergen değil miydi? Nedir bu ergenlik takıntısı? Nereden çıktı?

Eskiden anne ne iş yapıyorsa kızlar da yardım ederdi. Erkekler de babalarına yardım eder, beraberce hem keyifle iş yapılır hem de aile içinde muhabbet artardı. Sonra da yorulup beraberce zevkle, iştahla, muhabbet ederek yemek yenirdi. Yemekte herkes o gün yaşadıklarından bahseder, anne baba çocuklardan bihaber olmazdı. Haliyle can sıkıntısı, bunalım, depresyon gibi şeyler de pek görülmezdi. Herkes ayrı bir köşede teknolojiye kapılıp gitmez, beraberce çay içilir, çerez yenir, muhabbet edilirdi. Böylece ailede kimin sorunu varsa hallolur, baba oğlunun gözüne bakınca bir sıkıntısı varsa anlar ama aynı zamanda anlamamış gibi davranıp gizliden nasihat eder, yardımcı olurdu.

Eve misafir gelince evin çocuğu annesine ikramda yardım eder, misafirle biraz hasbihal ederdi. Anne babaya gerek sözle gerekse hareketle asla saygısızlık edilmezdi.

Şimdi ise ebeveynler modernleşme adına güya çocuklarına anlayış gösterip müsamahakâr davranmaya başladı. Netice şu ki; aile bireyleri eve gelince her biri ayrı bir köşeye çekiliyor. Çocuklar okuldan gelince annesine yardımcı olmak yerine gailesizce bir selam verip odasına çekiliyor ve internete dalıyor. Hem de öyle bir dalıyor ki dünya yıkılsa umurunda olmayacak. Ya da takıyor mp3’ü müzik dinliyor, anne çağırmış baba seslenmiş hiç haberi olmuyor.

Eve baba gelmeden anne çocukların karnını doyuruyor. Ayakaltında gezmesinler diye odalarına yolluyor. Baba geliyor o da ayrı yiyor. Sonra herkes tekraren evin bir köşesinde, teknolojinin kucağında kaybolup gidiyor.

Çocuklar arkadaşıyla konuşur gibi alaylı bir edayla konuşuyor anne babasıyla. “Saçmalama anne ya” diyor. Ayağının altına cennet serilen anneye saçmalama denir mi hiç? Ama anne umursamıyor ki. “Aman çocuk kafasına göre rahat yaşasın, biz yapamadık o yapsın” diyerek güya modern ebeveyn olmuş oluyor.

Misafir geldiğinde ise durum içler acısı. Çocuklar bırakın misafire hoş geldin deyip hasbihal etmeyi misafirin yanına uğrama tenezzülünde bile bulunmuyor. Modernleşelim derken farkında olmadan yobazlaşıyoruz aslında…

Tabii böyle olmayan aileler de var ama onlar geri kafalı olmuş oluyorlar.

Ailecek beraber yenilen yemek, beraberce çay içip azıcık da olsa teknolojiden uzak kalıp sohbet etmek, çocukları tamamen başıboş bırakmak yerine biraz olsun beraberce iş yapmak gibi ufak ayrıntılara dikkat ederek biraz olsun geleceğimizi kurtarabiliriz.

Üstelik eve girdikten sonra ailece bir kural koyup en azından akşamları bari olsun teknolojiden, sanal dünyadan uzak kalmak hem bedenen rahatlatacak hem de aile içindeki muhabbet ve bağlılığı artıracaktır.

Unutmayalım ki; geleceğin çiçekleri geçmişin kökleriyle beslenir…


GENÇ'ın Yazısı.