Derdimiz Özel Mürebbimizdir!
Biz gençler sadece bu zamanın çocuğu değiliz, geleceğin de ta kendisiyiz. Kalbimizdeki güzel duygu ve düşüncelerle, ufkumuzdaki büyük hayallerle yaşıyoruz. Çok kültürlü, çok kimlikli bir zamanın içinde olduğumuzun farkındayız, karıncaya dahi ulu nazarı olan dedelerimizden ilham alarak herkesle dost olmanın peşindeyiz, insanları küçük gördüğümüz zaman daha da küçüleceğimizi iyi biliyoruz. Sevgi ve merhametle yaşama azmindeyiz, hangi işi yaparsak yapalım, neyin ucundan tutarsak tutalım, yaptığımızı “ihsan” kıvamında yapmanın ve tek bir kalbi dahi incitmemenin derdini çekiyoruz. “İyi niyet ve gayret” eşliğinde yapamayacağımız şey, erişemeyeceğimiz hedef yok, buna yürekten inanıyoruz.
GENÇ bir çeşit modern dergahtır bizler için. Bu dergah 10 senedir kendine has havasıyla, gönül ehli dostların muhabbetle ördüğü mana dünyasıyla ruhumuzu dinlendirir. GENÇ’te herkesin “derdi” herkesin özel mürebbisidir aynı zamanda, “dert” yol açar, “dert” yol gösterir insana. Dergi vesilesiyle başlayan dünya kardeşliklerimizin “dert” vesilesiyle ahiret kardeşliğine uzamasını dileriz GENÇ’te. Bu dergahta “biz” deyince kısır bir gruplaşmadan ziyade tüm alemi kuşatan kalp kıvamından dem vurulur. Bu dergahta insanları “anlamak” esastır, “tanımlamak” değil, bu yüzden taassuptan kaçılır, sığ anlayışlara, kabalıklara prim verilmez.
Bu dergahın kıblesi aynı zamanda tüm insanlığın kıblesi olan Mekke’dir her daim, Güzeller Güzeli Peygamber Efendimiz’in ayak izlerinin dışındaki yollara sapıp kendi içimizde “İslamcılık, tasavvufçuluk, cemaatçilik” vs. oynamayı, Mekke’den dünyaya yayılan ebedî gençlik sırrını taassup dolu anlayışlara sıkıştırmayı ve kutsal değerlerle insanları aldatmayı en büyük utanç sayarız.
Hakkın ve hayrın safında olmayı en büyük meziyet bildik bugüne kadar. Hakkımızdaki muradı koruyarak, fert olma sırrına ermeyi dileyerek, birbirimize ayna olarak ebedi gençlik yolunda koşmaya devam edelim dostlar. Allah güzellikten, hayırdan ve birbirimizden ayırmasın, amin.
**
Bu sayımızda ateş parçası üç genç kardeşimiz arz-ı endam ediyor. Şahsiyet ve meziyet sahibi bu üç genç kardeşimiz, önce üniversite sınavına girdiler, yüksek puanlarla diledikleri yerlere yerleştiler, sonrasında hafızlık gibi gıpta edilecek bir hedefe kilitlenmek için okullarını bir seneliğine dondurdular. Hikayelerinin birçok genç kardeşimize ilham vereceğini umuyoruz.
**
Zaman ne de çabuk geçiyor değil mi? 2016 yılına girdik, hayırlı olsun tüm insanlık adına. İlahi huzurda “Gençliğini nerede harcadın?” şeklinde sorulacak olan soruyu aklımızda tutarak, “iyi niyet ve gayret” eşliğinde koşmaya devam edelim ve Allah’tan güzellikler bekleyelim.
Yeni bir sayıda görüşmek üzere...
Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.