Arkam Sağlam, Çünkü GENÇ Var!
Çoğumuz yazı yazmayla ilkokulda tanıştık. Kalemi ilk tuttuğum günler aklımda hâlâ. Güzel yazı defteriyle tanışmış ve yazı yazmakla uğraşıyorduk. Her harf üzerinde bir süre uğraşmıştık hepimiz. Daha sonra işi ilerletip matematikle, edebiyatla uğraştık. Öğretmenlerimiz kompozisyon, ödevleri verip bizi geleceğe hazırlama derdindeydi. Kariyer hazırlıkları başlıyor gibiydi, liseye geçiş sınavları önümüzdeydi. Hayat gerçeğine bir adım daha yaklaşmıştık. Benim başlangıcım ise biraz farklı olmuştu.
Ben ödevleri internetten bulup yazardım, kendi aklımdan hiç yazmamıştım. Bu, lisenin başlangıcına, yurt hayatımın başlamasına değin sürdü. Yurdumuz bize her bir ayda bir makale yazmayı zorunlu tutmuştu. “Eh iş başa düştü! “ deyip önce kalemimi sonra hayallerimi en son da mantığımı harmanlamıştım. Kendimce yazdığım bu yazıyı incelenmesi üzerine yurda teslim etmiştim.
Öncelerinde Süleyman Ragıp Yazıcılar ağabey (GENÇ Dergisi’nin biricik editörü) yazılarımız hakkındaki düşüncelerini yazdığı notlarla bizlere iletiyordu. Sonradan sesli notlara dönüşmüştü bu notlar. Yazılarımızı her ay gönderiyorduk. Kimimiz üzerine düşüyor, kimimiz ise hiç sallamıyordu. Ben ise ortanın biraz üstünde, yazılarının üstüne düşen tayfadaydım.
Günler aylar böyle geçip durdu. Biz yazıları gönderiyor bazen erken bazen de geç bir vakitte değerlendirmelerimiz geliyordu. Sonra da notlara göre şekil alıyor, yaptığımız hataları tekrar yapmamaya çalışıyorduk.
Daha sonra GENÇ Dergisi’nin bir yazarıyla daha tanıştım. “GENÇ’in üvey evladıyım” diyordu kendisine. :) Adı Salih Yüztgenç... Onunla tanışmam doğumumdan sonra başıma gelen en büyük olaydır herhalde. İlk tanışmamızda bir grup arkadaşım vardı yanımda. Ümmetimizin kanayan yarası Kudüs ile ilgili plan ve projelerimizi anlatmıştık. Sonralarda konu doğal olarak yazıya geldi ve yazılarımı ona göndermemi istedi. Ben de gönderdim.
Başıma bunların geleceğini bilsem kesinlikle göndermezdim. Çünkü yazılar; beni benden almış, aklımı uçurmuş, ümmetin kalemi olmayı başucuma hedef olarak koymuştu. Artık üzerimde ağır bir yük, yolumda üniversite sınavı gibi büyük bir engel, arkamda önce ailem, sonra da GENÇ ailesi vardı. Ne olursa olsun arkam sağlam, haydi hayırlısı…
Burakhan Doğan'ın Yazısı.