Yeryüzünün her köşesinde gönüllüğün temsilcisi hâline gelmek, her sokak başında gönül bayrağını dalgalandırmak… Haydi, vakit az,  yapılacak iş çok. Gönlümüz bizi bekliyor, gönüller bizi bekliyor...

İlk defa tanıştığınız bir arkadaşınıza muhabbet arasında yaptıklarınızdan bahsetmek istersiniz. Okuduğunuz kitaplardan, izlediğiniz  filmlerden anlatırsınız. Sonra takip ettiğiniz gazete ve dergileri anlatırsınız. Genç Dergi okuyorum dediğinizde karşınızdaki arkadaşınız biraz bahsetmenizi ister. Siz de elinizden geldiği kadar, dilinizin döndüğü kadar anlatmaya çalışırsınız. Söz dönüp dolaşıp Genç  Gönüllüler’e geldiğinde dilinizde hafif bir tutukluluk hâli meydana gelir. Acaba nasıl anlatsam diye düşünürsünüz. Çünkü günümüzde  gençlik hareketi deyince akıllara hemen protesto, direniş, gündemdeki konulara farklı ses çıkararak “ben de buradayım” şeklinde tepki göstermek gibi şeyler akla geliyor. Halbuki burada ciddi bir tuzak var: Gündemi belirleyen değil gündemi belirlenen bir gençlik var karşımızda. Dışarıdan “hareket” hâlinde gözükse de aslında gizli bir “manipüle” söz konusu.

Gönüllüler’den söz etmek, bir bakıma çok kolay bir bakıma çok zor. Zor çünkü bugün öyle hâle geldik ki fast food sadece bir yemek  kültürü olmaktan çıktı bir yaşam tarzı hâline geldi. Yani yaptığı işin karşılığını hemen görmek isteyen, günübirlik çıkarlarına geleceğini  teslim eden, ötelere ait herhangi bir kaygı duymadan hareket eden bir gençlik profili var karşımızda. Diğer yandan da  kolay çünkü Genç Gönüllüler; böyle bir resmin içerisinde kendi yağında kavrulan, samimiyeti ilke edinmiş, ötelere göz dikmiş, dert  sahibi, birbirlerini gönülle ve gönülden seven insanların meydana getirdiği, dünyanın en büyük okulunun gönül dershanesi  olduğuna inanan ve gönüllü olup her yaraya merhem olmak için gayret eden bir gençlik hareketidir. Ve bu sayılanlar emin olun her  zaman ve her yerde geçiş üstünlüğüne sahip olan/ olacak olan değerlerdir. Zaman perdesinin altındaki imtihan çarkları sizi  aldatmasın, doğru olan, samimi olan, gönülden olan her zaman galiptir…

İşte bizler böyle bir topluluğun içerisinde bulunmanın bir seçim meselesi olduğuna inanıyoruz. Buluşmalar, bölge toplantıları,  projeler, konferanslar, şölenler, etkinlikler, üniversite toplulukları, yurtdışı gönüllü hizmetleri, sanal alem faaliyetleri hepsi bir araçtır.  İşin özünde Genç Gönüllüler büyük bir okuldur. Okulların bize veremediğini veren, bizi özlediğimiz, hasretini çektiğimiz değerler ile  buluşturan bir okuldur. Kardeşlik, sevgi, saygı, sabır, sebat, ihlas, samimiyet, fedakârlık, irade, gayret vs. gibi derslerin okutulduğu ve  hâl edildiği bir okul hem de.. Hedefimiz bu derslerde başarılı olmak ve yeryüzünün her köşesinde gönüllüğün temsilcisi hâline gelmek, her sokak başında gönül bayrağını dalgalandırmak… Haydi, vakit az, yapılacak iş çok. Gönlümüz bizi bekliyor, gönüller bizi bekliyor…


Sencer Musa'ın Yazısı.