Uzayda Devrim
Her uzay mekiğinin fırlatılışı için ortalama 1 milyar dolar harcanıyordu! Bunun yanı sıra mekiğin tekrar uçuşa hazır hâle gelmesi için 10.000 kişilik bir ekip 9 ay çalışıyordu!
İnsanoğlu 1950’li yıllardan bu yana uzaya insan, uydu veya yük taşıması için yüzlerce kez roket fırlattı. Ancak roket üretmek çok zor olduğu gibi bir o kadar da yüksek meblağlar isteyen bir iş. Bir roketin yapılışı yıllar sürebiliyor. Çünkü bu iş en ufak bir hatayı bile kabul etmiyor ve büyük bir itiş gücü sağlaması gerekiyor. Bir roket, yerçekiminden kurtulup uzaydaki yörüngesine doğru yükselebilmesi için çok büyük itiş gücüne ve sürate sahip olmalı. Nitekim Rahman Sûresi’nin 33. ayetinde Cenab-ı Hakk “Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz.” buyuruyor. Bazı müfessirler bu ayeti, “Göklerin ve yerin sınırlarını aşıp ötelere geçebilmeniz (Allah tarafından verilecek) bir imkânla mümkün olabilir.” şeklinde yorumlamışlar. Bu şekilde Allah’ın yarattığı kâinat yasaları dikkate alınarak yapılacak çalışmalarla uzaya çıkacak kuvvetin elde edilebileceği bildirilmiştir.
Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi bu kuvveti oluşturmak hiç kolay değil. Örneğin herkesin iyi bildiği uzay mekiğini ele alalım. Bir uzay mekiği 56 metre uzunluğunda ve 2000 ton ağırlığındadır! Böylesine dev bir cüsseyi uzaya taşımak için 3000 tonluk bir itiş gücü sağlanır! Tabi bu iş çok büyük bütçeler ister. 1981’den 2011’e kadar kullanılan uzay mekiklerinin üretilmesinin en önemli nedeni de uzaya gönderilen aracın tekrar kullanılmasını sağlayarak tasarruf etmekti. Ne yazık ki hiç de öyle olmadı. Uzay mekiğinin eski tip roketlerle karşılaştırıldığında daha maliyetli olduğu ortaya çıktı. Bunun nedeni uzay mekiklerinin kullanıldıktan sonra uzun ve pahalı bakımlara ihtiyaç duymasıydı. Her uzay mekiğinin fırlatılışı için ortalama 1 milyar dolar harcanıyordu! Bunun yanı sıra mekiğin tekrar uçuşa hazır hâle gelmesi için 10.000 kişilik bir ekip 9 ay çalışıyordu!
Uzaya bir şey göndermek işte böyle pahalı ve zahmetli bir işti. Ta ki Elon Musk denen adam gelene kadar. SpaceX’in kurucusu olan Elon Musk, roketlerin maliyetini düşürmek için tekrar kullanılabilir roketler üzerinde yoğunlaştı. Elon Musk bu konu hakkında bir konuşmasında şöyle söylüyor: “İtiş gücünün maliyeti roketin maliyetinin yüzde 3’ü kadardır.Yani aktif bir şekilde roketi tekrar kullanabilirseniz uzay uçuşlarının maliyetinde yaklaşık 100 kat iyileşme sağlayabilirsiniz. Bu nedenle çok önemli. Kullandığımız her türlü ulaşım aracı uçaklar, trenler, arabalar vs. hepsi tekrar kullanılabilir, ama roketler değil. Uzaya ulaşabilen bir medeniyet olmak için bu sorunu çözmeliyiz.”
Tekrar kullanılabilir roketler üzerinde 2002’den bu yana çalışmalarını sürdürüren SpaceX firması Falcon roketini geliştirdi. SpaceX, 28 Eylül 2008’de ilk kez özel sektör tarafından finanse edilen ve yörüngeye ulaşan sıvı yakıtlı roket ünvanını Falcon-1 ile elde etti. Son olarak Falcon-9’u geliştiren SpaceX, bu roketin itici işlevi olan en maliyetli parçasını tekrardan aşağıya, denizdeki küçük bir platforma indirmeye çalışacaktı. Ocak 2015’te yaptığı ilk denemesinde başarısız oldu. 14 Nisan 2015’te bir deneme daha yaptı ve bu kez başarıyı kıl payı kaçırdı. Ancak yılmadılar, onlar için başarısızlık en iyi öğretmendi. Tarihler 22 Aralık 2015’i gösterdiğinde Falcon-9 roketi üçüncü denemesini yaptı. Bu sefer başarmışlardı! SpaceX tarafından fırlatılan Falcon-9 roketi, beraberindeki 11 adet telekomünikasyon uydusunu yörüngeye bıraktı ve denizdeki platforma başarılı bir şekilde indi! Bu denemesiyle tarihe geçen SpaceX, uzayda yeni bir dönemi başlatmış oldu. Ee, ne demişler: “Azmin sonu zaferdir!”
Muaz Erdem'ın Yazısı.